BAKIRKÖY BELEDİYESİNDE İKİNCİ DAYAK SKANDALI

Röportaj Yayın: 12 Kasım 2016 - Cumartesi - Güncelleme: 12.11.2016 04:16:19
Editör - Yılmaz Bacacı
Okuma Süresi: 9 dk.
Google News

Geçtiğimiz aylarda Bakırköy Belediyesinde çaycıya dayak olayı gündeme gelmişti. Belediye başkanı Bülent Kerimoğlu’nun çaycısını dövdüğü şeklinde birçok ulusal ve yerel gazetede yer alan haber adliyelik olmuştu. Mahkemede Anıl Koçun dövülmesi olayını Kerimoğlu’nun korumalarından Zeynel Öncü üstlenmişti. Korumaların işi gücü belediye çalışanlarını dövmek olmalı ki geçtiğimiz günlerde de belediye çalışanlarından Kültür Müdürlüğü’ne bağlı Günal Bilek isimli çalışan başkanın koruması Akın Güler tarafından darp edildiğini söyledi. Dayak olayıyla ilgili kendisiyle röportaj yaptığım Günal Bilek’in açıklamaları oldukça ilginç olmasının yanında CHP ve CHP’lileri de bir o kadar düşündürücü. Görünen o ki belediye başkanını koruyanların işi korumaktan çok dövmekle ilgili… Tüm uğraşılarına rağmen ilgili kişilere iletişim kuramayan Günal Bilek, derdini anlatmak için Bakırköy Belediye Meclisine geldi.

Günal Bilek, nedir bu Bakırköy Belediyesi’yle derdin kimleri niye şikayet ediyorsun?

Bakırköy Belediyesi çalışanıyım. CHP Parti Meclisi üyesi ve Milletvekili Ali Özgündüz’ün referansıyla 15 Mart 2015’te işe girdim. Hizmet destek alım olarak Kültür Müdürlüğü’ne bağlı personelim. Kültür Müdürlüğü’ne girdiğim günden beri, CHP düşmanı ve Bülent Kerimoğlu’nu protesto ediyor gibi gösterilmem gerekçeleriyle sürekli görev yerlerim değiştirildi hakkımda tutanaklar tutuldu. Oysa bu iddialar doğru değil. Her şeyden önce provokatör değilim. Bülent Kerimoğlu’nun provokatörü olmadığımı, ben burada ekmek peşinde koştuğumu, daha önce de eski CHP Kurultay delegesi olduğumu, CHP’de çeşitli görevler aldığımı, haksız yere hakkımda tutanaklar tutulup görev yerim değiştirilerek sürgüne gönderildiğimi anlatmak için başta  Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu, o zamanki örgütlenmeden sorumlu genel başkan yardımcısı Seyit Torun, CHP İstanbul İl Başkanı Cemal Canpolat olmak üzere hepsiyle randevu alıp görüşmek istedim ancak görüşemedi. Belediye başkanım ve bağlı olduğum müdürlükten sorumlu başkan yardımcısı ile görüşmek istedim ancak olumlu sonuç alamadım. Sekretaryanın bana söylediği “başkan ve başkan yardımcıları personellerle görüşmüyor” şeklinde bir açıklamaydı. Tüm uğraşlarıma rağmen gerçekleri anlatabileceğim bir yetkiliye ulaşamadığım yetmezmiş gibi birde Belediye Başkanı Bülent Kerimoğlu’nun koruması Akın Diyar tarafından darp edildim.

Darp edildiğini söylüyorsun. Olay nasıl gerçekleşti, ilgili kişi hakkında şikayette bulundun mu?

24.10.2016 tarihinde Leyla Gencer’de Ankara Tren Garı ile ilgili bir etkinlik vardı. O etkinlikte biz daha önce Ankara Tren Garı’na gitmek için Ulaşım Müdürlüğü’nden otobüs aldık. Ben de İstanbul Milletvekilimiz Veli Ağbaba’yla telefonla arayarak görüştüm. Sayın başkanım, ulaşım müdürlüğünden otobüsümüz onaylandı ama sizden de bölgemizin milletvekili olarak yardım istiyoruz, bir telefon açar mısın diye bir talepte bulundum. Bu sırada birileri tarafından şahsıma yönelik yukarıda, hiçbir şekilde grev üyeleri olmazken, hiçbir olay olmazken, yukarı çıkıp şov yapma, aşağı in gibi söylemlerde bulunuldu. Sağlık Müdürlüğü’nden çıkıp evrak zimmetlemeye gittiğim zaman asansöre korumalar tarafından girilip darp edildim. Darp edildiğime dair Bahçelievler Devlet Hastanesi ve Sadi Konuk Hastanesi’ne gittiğim zaman acilden giriş yaptığım için bana rapor verilmedi. Daha sonra bunu benden sorumlu Başkan Yardımcım Nurcan Alan’a anlatmaya çalıştım ve bu konuyla ilgili bizden yeni sorumlu başkan yardımcı, Bahri başkanla konuşmaya çalıştığım zaman hiçbir şekilde yardım alamadım ve onun üzerine savunma aldılar benden.

Hangi korumalar tarafından asansörde darp edildin?

Akın Güler tarafından. Asansörün içinde bu sıkıntılar yaşandıktan sonra güvenliklerin dönüp de sen onun kim olduğunu biliyor musun, başkanın korumasıdır, hem koruması, hem yeğeni olduğu da beni ayrıca şaşırttı. Daha sonra da çeşitli insanlar tarafından aranarak sen bu olayı uzatma, üstünü kapat, sen bizim adamımızsın diye söylemlerde bulunuldu. Kimseyi ayrıştırmak istemiyorum ancak bana CHP düşmanı olduğumuzu söyleyenler Bakırköy Belediyesi’nde kaç tane AKP ve MHP’lilerin çalıştığına bakabilirler.  

Tüm bu gelişmeler sonrasın da neler oldu? Neden olaylar bu aşamaya geldi?

Biz çalışanlar sürekli tehdit edilip, en ufak bir sözde işten atılırsınız, konuşmayın, şöyle böyle diyerek sanki Cumhuriyet Halk Partisinin provokatörleriymişiz, CHP düşmanıymışız gibi gördüler. Bizleri gerek 10 Kasım’da, gerek seçim zamanlarında çalıştırıp sen bizim adamımızsın, partilimizsin deyip bizden çok AKP’lilere, MHP’lilere sahip çıkan bir Bakırköy Belediyesi’yle karşı karşıyayız. Ben sadece şuna üzülüyorum, biz burada Bakırköy Belediyesi çalışanları olarak, belediyemizin her alanında mücadele etmiş insanlardık. Gerek parti sorumluluğunun verdiği bilinciyle, gerek çalışma olarak, gerek vefa duygusuyla bu zamana kadar çalıştık, mücadele ettik ama gördüğümüz o ki, her seferinde bize partimizin adamısın diyenler, bizimle mücadele edenler, ne yazık ki ulaşmak istediğimiz zaman bize sırt çeviren insanlar. Ve yine diyorum, AKP ve MHP’lilerin yoğun olarak çalıştığı bir belediyedir. Biz tabii ki bu söyleme de karşıyız, AKP’liler, MHP’liler çalışmasın demek de yanlış olur, yoksa bizim AKP’li belediyelerden ne farkımız kalır? Tabii ki çalışsın ama çalışırken de ayrıcalık yapılmasın. Ayriyeten sürekli sen başkan hakkında provoke yapıyorsun, sen başkan hakkında şöyle konuşuyorsun deyip de, bizi başkana şikayet eden insanlarla karşı karşıyayız. Leyla Gencer’de yaşanan olaylar sebebiyle iş akdim fesih edildi. Bende hakkımı yasal yollardan aramaya karar verdim. 

İlk aşamada kim/kimleri hangi gerekçe şikayet edeceksin?

Ben, işimden atıldığım gerekçesiyle… Bana şu an verilen kağıtta işveren tarafından iş akdiniz feshedilmiştir diye bir yazı aldım. Şu an zaten bu olay yargı sürecinde. Gerek Bakırköy Belediye Başkanı hakkında, gerek korumaları hakkında, bununla ilgili de suç duyurusunda bulunacağım. Bunu şuradan söylemek istiyorum; biz gerçek Cumhuriyet Halk Partilileriz. Partili olmanın yanında halen Bahçelievler Hacı Bektaşi Veli Kültür Tanıtma Derneği Yönetim kurulu üyesiyim. Gerçek Cumhuriyet Halk Partililer olarak buraları da bu hırsızlara bırakmayacağız.

Hırsızlar derken, kimi kastediyorsun?

Rant yapanlar, CHP’nin kötülüğünü düşünenler…

İsim var mı?

İsim yok şu anlık. İsim söyleyemiyorum.

Belediye yetkilileri mi bunlar, belediyede seçilmişler mi?

Seçilmişler, atanmışlar.

Hepsi bu işin içinde mi diyorsun?

Bir çoğunun bu işin içinde olduğunu söylüyorum. Bize para yok diyenler, belediye başkanını eleştiriyorsun diyenler bugün 17 tane danışmanıyla belediye binasında geziyor. Bize bugün para yok deyip, sen belediye başkanının kötülüğünü istiyorsun deyip işten atan insanlar 301 tane kiralanmış makam araçlarıyla geziyor. Son olarak söylemek istediğim, buradan belediye başkanımıza da şunu söylüyorum, bu yaşanan olaylardan kendisinin haberi var, belki de yok; zaten bu yakında yargı sürecinde bizzat ortaya çıkacaktır. Dediğim gibi Cumhuriyet Halk Partisi düşmanı değiliz,

Bize Cumhuriyet Halk Partisi düşmanı diyenler önce dönüp şunu yapmaları lazım, bugün 2 – 3 tane başkan yardımcısı, isim vermeyeceğim, biz Cumhuriyet Halk Partili değiliz diyen insanlar ve bunlar da ayrıca genel merkez tarafından atanan başkan yardımcıları. Bugün Cumhuriyet Halk Partisi düşmanı diyen insanlar benim Facebook sayfamda ne kadar CHP’li olduğuma bakabilirler. Bu konuyu da yakında suç duyurusunda bulunarak yargıya taşıyacağım.

 

RÖPORTAJ : Yılmaz BACACI

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.