Bülent Kerimoğlu Meclis Konuşmasında Yine Şovunu Yaptı?

Bakırköy Belediye Başkanı Bülent Kerimoğlu, 05.02.2021 günü yapılan meclis toplantısında yine şovunu yaptı.

Özel Haber Yayın: 07 Şubat 2021 - Pazar - Güncelleme: 07.02.2021 00:15:12
Editör -
Okuma Süresi: 10 dk.
Google News

Bakırköy Belediye Başkanı Bülent Kerimoğlu, 05.02.2021 günü yapılan meclis toplantısında yine şovunu yaptı. Meclisin açılışı ve gündemin okunmasından hemen sonra gündem dışı söz alan meclis üyeleri gündemle ilgili ve gündem dışı konuşmalarını yaptılar. Kararlar oylandı gündem bitti derken bir anda assolist edasıyla Bülent Kerimoğlu kürsüye gelerek başladı konuşmaya. Yeşilköy’de bulunan Huzurevinin Kızılay’a devredilmesi süreciyle ilgili rutin konuşmasını tamamladı ve değerli arkadaşlar son bir cümle de şu diyerek, gazetecilerle ilgili konuşmaya başladı. Nasılsa meclis salonunda bulunan basın mensuplarının kendisine orada soru sormak veya söylediklerine cevap vermek gibi bir şansları yok. Bir anlamda basın mensuplarının eli-kolu bağlı, ağızlarına bant yapıştırılmış durum misali Kerimoğlu’nun masallarını dinlemekten başka şansları yok. Konuşmasının tam metnini yazımın sonunda paylaşacağım. Ancak konuşma içinde geçen cümleleri de yorumlamadan olmaz.

BU CÜMLENİN ALTINA İMZAMI ATARIM

Bülent Kerimoğlu, konuşmasının bir bölümünde şu cümleyi kullandı; “Değerli arkadaşlar gazetecilik vicdan ve ahlak gerektirir. İftira ve karalama sokak dili konusu ancak aşağılık bayağı ve sıradanlığı gerektirir. Ben biliyorum ki Bakırköy deki yerel gazeteciler aşağılık, sıradan, bayağı değildir. İtibar suikastı yapabilecek iftiracı değildir.” Bu cümlenin altına kendi adıma imzamı atarım. Malum çürük meyvelerle sağlam meyveler aynı sepete konmaz. 

ORTAYA KARIŞIK

Kerimoğlu, isim vermeden ortaya karışık misali “Fakat hiçbir eğitimi olmaksızın kendisini gazeteci zanneden sosyal medyada kendince karalamayı ve itibar suikastını da gazetecilik sayanları da ben buradan kınıyorum.” Şeklinde bir cümle kurdu. Kendisine öz güveni olsa bu cümleyi kullanırken isim de verirdi. Konuşmasının sonunda da basın mensubu arkadaşlar sorularınız varsa meclis toplantısı bitiminden sonra buyurun sorularınızı sorun diyebilme cesaretini de göstermeliydi.

Yerel Basının Mali Sorunlarını Siz mi Çözeceksiniz ?

Bülent Kerimoğlu’nun konuşması içinde yer alan “Yerel basının mali sorunları olabilir bu mali sorunları çözmek yapacakları nitelikli haberleri halka doğru ulaştırarak elde edebilecekleri kazanımlarla mümkündür. Birilerinin tetikçiliğini yaparak yerel basın mensubu olunmaz.”  Demesinin meali bana göre üstü kapalı bir şekilde basın mensuplarına para teklifi gibidir. Yedi yıllık görev süreniz de ne şahsınızdan ne de kurumunuzdan böyle bir talebimiz olmadığı gibi bundan sonrada olmaz. Siz ancak birilerine maaş verip kendi istediklerinizi yazdırarak itibarınızı korumanın derdine düşersiniz.

 

Bülent Kerimoğlu, konuşmanın bir bölümünde “Fakat hiçbir eğitimi olmaksızın kendisini gazeteci zanneden sosyal medyada kendince karalamayı ve itibar suikastını da gazetecilik sayanları da ben buradan kınıyorum.” Demiştin ya, hatırlatayım edim. Kınıyorum dediğin kişilerin arasında sarı basın kartı diye bilinen son dönemde Cumhurbaşkanlığı tarafından verilen yetki belgesine sahip kişiler olduğu gibi, şahsınızın siyasetin sesini bilmediği dönemlerden bu yana gazetecilik yaparak yaşamını idame ettirenlerin yanı sıra Reha Muhtar, Uğru Dündar gibi ustalarla birlikte çalışan halen ulusal bir TV kanalında program yapanlar da var. Bakırköy’de medya sektörünün içinde olup tanıdığım arkadaşların (malum gazete hariç) hepsi işlerini en iyi şekilde yapan insanlardır. Bakırköy Belediye Başkanı Adayı olduğunuz ilk günlerde yerel basınla tanışma toplantısında yaptığınız konuşmada “Zaman zaman sizlerle bir araya gelip gündemi değerlendireceğiz” açıklamasını yapıp, senin gibi yerine getirmeyenler değil. Sözüne sadık insanlardır.

Birilerini Tetikçilikle İftiracılıkla Yaftalarken İyi Düşünmek Lazım.

Tetikçilik, iftiracılık, sıradanlık gibi söylemlerini asla üstüme almadım. Öyle olmadığıma mahkeme karar vermişti. Malum birileri benim tetikçi olduğumu söylemiş, sayfa sayfa haberler yapmıştı. Konuyu yargıya taşıdım. Sonuçta mahkeme benim tetikçi olduğuma değil, bana tetikçi diyene iftiracı diye karar vererek cezalandırdı. Demem o ki; (Her kim ki bir gazetenin sahibine veya çalışanlarına maaş verip, istediklerini yazdırarak tetikçilik yaptırıyorsa, şerefsizdir, namussuzdur, onursuzdur.) Bunu yanında (Her kim birilerinden belirli ücretler alıp, yalnızca kendisine söylenenleri yazıyorsa, o da şerefsiz, namussuz, onursuz demektir.)

Yeri gelmişken kendimle ilgili bir bilgilendirme daha yapayım. Senin Lise’ye gittiğin 1980’li yıllarda ben Ankara Valiliği Basın Bürosunda basın bülteni hazırlayıp gündemi belirlerdim. Dönemin Valileri Cahit Bayar, Saffet Arıkan Bedük’ün basın bürosu ayağını oluştururduk. Küçükçekmece Cumhuriyet Savcılığı’ndan YÖNTEM GAZETESİ Mevkutesi alırken sabıka kaydı yoktur belgesi ve diplomamın aslını sundum. Allahtan diplomam sağlamdı. Sahi ya sayın Kerimoğlu, kaç kez yazdım sordum, altı yıllık bir üniversite 21 yaşında nasıl biter diye şimdiye kadar hiçbir cevap yok.

Kim İftiracı

Bakırköy Belediye Başkanı Bülent Kerimoğlu, kim tetikçi, kim iftiracı, kimler sıradan, açık yüreklilikle bunları ismen deşifre edebilir misin? Ben üstüme alınmadım da, malum göreve geldiğin günden bu yana şahsınız ya da kurumunuz hakkında eleştirisel yazılar yazıyorum. Bir kez olsun şahsınızla ya da kurumunuzla mahkemelik olmadım. Sayın Kerimoğlu eleştiriye tahammülün olmadığı gibi dikkate de almıyorsun. Dikkate almış olsaydınız Bakırköy yedi yılda Paris olur kazanımlarını da kaybetmezdi.

Sayın Kerimoğlu, Bakırköy Kazanımlarının kaybı demişken bir de soru sorayım belki cevaplama lütfunda bulunursunuz. Malumunuz kazanımlarınızdan olan Yeşilköy Huzurevi Kızılay’a devredildi. Yıllardır bakımsız halde olan Leyla Gencer Opera ve Sanat Merkezini de birilerine devretmeyi ya da satmayı düşünüyor musunuz?

 

YORUM HABER : Yılmaz BACACI

Fotoğraflar;  sosyal medyadan alıntıdır. Belki sizde bir çağırışım yapar.

 

 

KERİMOĞLU’NUN KONUŞMASININ TAM METNİ    

Değerli arkadaşlar son bir cümle de şu; bizim konuşarak hesabını veremeyeceğimiz hiçbir uygulamamız anlatamayacağımız cevabını veremeyeceğimiz gerek hukukta gerek kamuoyun da kendi vicdanımız da gerekse partimiz çevresinde cevabını veremeyeceğimiz hiçbir yanlışımız hiçbir eksiğimiz olmaz. Bu maksatla bir kez daha söylüyorum. Bizim açımızdan özgür ve tarafsız basın çok değerlidir. Halkın haber alması açısından basın bizler için olmazsa olmaz dördüncü çok önemli bir kurumdur. Yasama kadar yargı kadar yürütme kadar özgür basın da bu ülkenin demokrasi ve hukuku için vazgeçilmezdir.

Fakat hiçbir eğitimi olmaksızın kendisini gazeteci zanneden sosyal medyada kendince karalamayı ve itibar suikastını da gazetecilik sayanları da ben buradan kınıyorum. Değerli arkadaşlar gazetecilik vicdan ve ahlak gerektirir. İftira ve karalama sokak dili konusu ancak aşağılık bayağı ve sıradanlığı gerektirir. Ben biliyorum ki Bakırköy deki yerel gazeteciler aşağılık, sıradan, bayağı değildir. İtibar suikastı yapabilecek iftiracı değildir. Dolayısıyla soracağınız soruları bir iftira ve itibar niteliğine dönüştürmeyin söylemek istediğiniz sormak istediğiniz yazmak istediğiniz bir şey varsa açık yüreklilikle gelin bunu sorun. Ama bunu bir karalamaya iftiraya dönüştürmeyin. Bir kez daha altını çizerek söylüyorum. Özgür basın tarafsız basın halkı bilinçlendirme doğru bilgiyi aktarma konusunda basın değerlidir. Bizim siyasi anlayışımızda vazgeçilmez unsurlarının başında yer alır. Yargının bağımsızlığı kadar yasanın ve yürütmenin önemi kadar tarafsız basının da bizler açısından önemi vardır. Burada bir takım kendi menfaatlerinin karşılığını bulamayan yerel güç odaklarının tetikçiliğini yapmak bir basın mensubuna yakışmaz. Kendi isteklerini ve taleplerini kendi maddi taleplerini karşılamadığı için bir belediye başkanına ya da meclis üyelerine ya da saygın insanlara saldırmak tetikçilikten öteye gitmez. Yerel basının mali sorunları olabilir bu mali sorunları çözmek yapacakları nitelikli haberleri halka doğru ulaştırarak elde edebilecekleri kazanımlarla mümkündür. Birilerinin tetikçiliğini yaparak yerel basın mensubu olunmaz. Gazetecilik çok saygın bir görevdir. Türkiye de gazetecilik çok zor koşullarda ve bazen baskı tehditlere rağmen yapılır. Gazetecilik vicdanla ve ahlakla yapılır. Gazetecilik bir itibar suikastı karalama kampanyası tetikçilik yapmak değildir. Değerli arkadaşlar hepinize bu vesileyle bende bir kez daha bu güzel mecliste ki olgun katılımınıza teşekkür ediyorum.

Sayın Kerimoğlu bu fotoğrafalar Bakırköy'de yayım yapan bir gazetenin haber ve fotoğrafları tarihlere bakın Bakırköy Belediyesi ve ilgililer için neler yazılmış. O nedenle dedimya tetikçi kim, ftiracı kim isim isim deşifre et diye.

 

 

 

 

 

 

 

 

  

 

 

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.