Bakırköy Belediyesi İmar Komisyonu İkiye Bölündü

Özel Haber Yayın: 03 Mayıs 2008 - Cumartesi - Güncelleme: 03.05.2008 02:58:00
Editör - Yılmaz Bacacı
Okuma Süresi: 15 dk.
Google News

Bakırköy Belediyesi Nisan ayı görüşmeleri hararetli konuşmalara sahne oldu. Mecliste asıl önemli konu, İmar Komisyonuna ait aynı konu hakkında iki farklı dosyanın olmasıydı. İmar Komisyonu Başkanı Yurdanur Kırıcı ve üye Yasemin Görgülü’nün imzaları ile red edilen rapor komisyonun diğer üç üyesi tarafından ayrı bir dosya hazırlanarak evet imzası ile meclis gündemine geldi.

 

Konu hakkında yapılan konuşma metni aşağıdaki gibidir

Zelyurt kendisinin de bir eğitimci olduğunu söyleyerek “Bu manzara beni fevkalade üzmüştür. Kimin haklı, kimin haksız olduğuna bakmıyorum. Kimseyi de eleştirmek niyetinde değilim. Bir eğitimci olarak geriye baktığım zaman Bakırköy'de 500-600 aile geliyor bir yere yerleşiyor. Orada planlamada okul yeri ayrılıyor. Daha sonra bu okul yeri daha fazla okul alanı yapılacak diye bir ticari alana eklenilmek isteniyor. Ve biz buna izin vermek mi vermemek mi diye tartışıyoruz. Tartışmamalıyız. Ben şimdiye kadar dört yıllık süreçte böyle bir durumla karşılaşmadım, onun için de üzgünüm. Bu temsil görevini üzerimizden atarak orada ticaret yapmaya çalışan, iş yeri kuran kişinin lehine olacak şekilde oradan okulu kaldırırsak bugün de yarında Bakırköy halkına sorumlu olacağız, onların yüzüne bakamayacağız. Bizi hep şöyle suçlayacaklar, "kardeşim siz bu okul yerini ticarethaneye kattınız, bunun karşılığında ne aldınız?" özür diliyorum, buradaki arkadaşlarımı asla böyle bir ithamla suçlamak benim haddim değil, böyle bir düşüncem de yok. Ama insanlar öyle düşünecektir. Bunu orayı ticarethaneye katmak için karar alan arkadaşlarımızın bu açıdan düşünmesi lazım. Ben onları da kendim kadar dürüst kabul ediyorum. Kimsenin de bundan şüphesi olmasın. Ama bu kararımız böyle çıkarsa özellikle İmar Komisyonu'nda ki arkadaşlarımız, Bakırköy halkının gözünde öyle sorgulanacaktır” dedi.

 

Bazı üyeler oylamaya katılmadı

İlçe Başkanı Cemil Memişoğlu’nun da aralarında bulunduğu bazı üyelerin oylamaya katılmaması da dikkatlerden kaçmayan bir noktaydı. Güvendiği arkadaşları tarafından yalnız bırakıldığını söyleyen İmar Komisyonu Başkanı Yurdanur Kırıcı, okul alanının iş merkezine katılması durumunda yüklenici firmaya büyük bir rant sağlanacağını söyleyerek tespitlerini şu şekilde dile getirdi. “Değerli başkan, sayın meclis üyesi arkadaşlarım. Hepinizi saygı ile selamlıyorum. Öncelikle, hazırlanan ikinci rapordan haberimin olmadığını ifade ederek sözlerime başlayacağım. Eğer haberim olsaydı komisyon başkanı olarak, gerekli şerhi koyar katılmadığımı da açıklıkla ifade ederdim. Ben bir ay önceden başlamak istiyorum burayla ilgili açıklamalara. 59 ada 62 parsel başlangıçta eğitim tesis alanı. Yine 59 ada 63 parsel ticaret alanı durumunda. Biraz önce başkanımız onların metrekareleri hakkında da bilgi verdi. 59 ada 3 parsel 2004 onanlı 1/5000 ölçekli nazım imar planında kısmen konut, kısmen eğitim tesisi, kısmen de ticaret alanı durumunda. 18.08.2008 tarihli 1/1000 ölçekli imar planında da aynı fonksiyonlar içererek belirleniyor. Bu süreçte 1/1000 ölçekli plana göre yapılan itirazlar sonucu         61 parsel konut alanına, 62 parsel eğitim tesis alanına, 63 parselde ticaret alanına dönüştürülerek numaraları değiştirilmiştir.  62 parsel 23.10.2007 tarihle eğitim alanından ticaret alanına değiştiriliyor. Sürekli parsel numaraları değiştiriliyor, fonksiyonları değiştiriliyor bir şeyler yapılıyor burada. Büyükşehir’de yapılan bu değişiklikler sürecinde ilk 22.11.2007 tarihinde Bakırköy Belediyesi Büyükşehir'e itiraz ediyor. Ve bu itiraz Büyükşehir meclisinden ne yazık ki 16.01.2008 tarihinde reddediliyor. İstanbul İl özel İdaresi Emlak Yönetim Dairesi plan tadilatları doğrultusunda uygulama imar planı yapılmasını talep ediyor. 63 parselde tesis konusunda muaffakatlarının olduğunu belirtiyor. Burası bir okul yeri. 8 Bin metrekare bir yer. Yanında 15 dönümlük başka bir inşaat burası da ticaret yeri. İl Özel idaresi, Valilik ve Milli Eğitim'in yaptığı anlaşmalar sonucunda önce iki okulla başlayan,3, 5, 9, 11, 13'e kadar çıkan pazarlıklarla 13 okul karşılığında bir sözleşme, protokol imzalanıyor. Bu protokolün ne kadar yapılanmayla ilişkin olduğunu  sorgulayabiliriz. Biz rapor olarak ta şunları ifade ettik. Dedik ki, 18.08.2004 onay tarihli…

 

Hilmi Ateş Ünalerzen: Pardon oraya bir ekleme yapmak istiyorum. Yapılan protokol sonucunda arazi TOKİ' den Mahalli İdare'ye devrediliyor.

 

Yurdanur Kırıcı: Evet, Milli Eğitim'e geçiyor. Şu anda TOKİ' nin arazi üzerinde bir yaptırım gücü yok. Eğer TOKİ' de kalsaydı üç ay içerisinde eğer biz bir karar vermezsek TOKİ zaten devreye girecek ve kendisi kararı verebilecekti. Şu anda Milli Eğitim'in elinde olsan ve sadece İl Özel idaresi'nin ki İl Özel İdaresi'nin bu konuda itirazları vardır. Ayrıca açmış oldukları dava şu anda sürmektedir. İkinci bir dava da Cumhuriyet Halk Partisi'nin İl Yönetimi açmıştır ve bu dava da sürmektedir. İki davanın sürdüğü bir süreçte burada alınan bir karar bu davaların sonuçlarını da olumsuz yönde etkileyecektir. Bunu da hatırlatmak istedim bu arada. Biz ne yaptık, bir komisyon görüşü oluşturduk. Oluşturduğumuz komisyon görüşünde şöyle dedik, birkaç maddeye ayırdık. Öncesini okumayacağım. Sadece maddeleri okuyacağım. İmar planı yapılması ve değişikliklerine ait yönetmeliğin 25. maddesinde imar planında bulunan sosyal ve teknik alt yapı alanlarının kaldırılması, küçültülmesi veya yerinin değiştirilmesine dair plan değişiklikleri zorunluluk olmadıkça yapılamaz deniyor. Bu hükmün 27 ye 2 maddesinde de imar planındaki sosyal ve teknik alt yapı alanının kaldırılabilmesi ancak o tesisisin hizmet verdiği bölge içinde eş değer yeni bir alanın ayrılması ile mümkündür hükmü var. Bu hükme rağmen , bu parsel içerisinde eş değer bir eğitim alanı ayrılmamışken, buradaki çocukların okula en yakın yere gitme hakları varken biz diyoruz ki "bu hakları elinizden alıyoruz siz zenginsiniz istediğiniz yere gönderirsiniz" diyoruz hatta daha da ileri giderek "nasıl olsa burada okutmazsınız çocuklarınızı, özel okulda okutursunuz. Siz nasıl olsa çocuklarınızın okuma hakkını bir şekilde elde edersiniz" diyoruz. Bilmiyorum, ben bu soruyu kendi kendime yüksek sesle de sormak gereğini duyuyorum. 16.09.2007 onay tarihli 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliği ile eğitim tesis alanının ticaret alanına dönüştürülmesi sonucu yeni bir eş değer alan ayrılmamakta. Bu husus zorunlu alanları azaltıcı, yoğunluk arttırıcı nitelik  oluşturmakta. Üçü Bakırköy İlçesi'nde olmak kaydıyla toplam on üç okulun yapılacağı protokole bağlanmıştır. Protokol şartları sevgili arkadaşlarım plan kararı niteliğinde değildir. Planı etkilemeyecektir. Dolayısıyla protokolde belirtilen okulların ne nerede yapılacağı, ne nerede olacağı belli değilken biz elimizdeki okulları da kaybetmekteyiz. Daha da ileri gideceğim biraz önce arkadaşım açıkladı, Bakırköy'de yıkılan okullarla ilgili. Ben şimdi burada sormak istiyorum. Burada bir meclis var, Bakırköy halkının meclisi. Bakırköy halkı adına karar vermek durumunda. Hangi büyük bir güç ki bu, meclisin kararını beklemeksizin okulları yıkıyor ve yeni okullar yapmak üzere karar veriyor. Ki o güç burayı aldıktan sonra okul yapmak üzere protokol yapmıştır. Neden bizim kararımızı beklemiyor? Neden bizim üzerimizde görüyor kendisini? Neden bizim vereceğimiz kararın Bakırköy halkı için sağlıklı olacağı konusunda bir fikri yok? Veya kuşku duyuyor? Beklediği karar herhalde bu ki kararı beklemeden okulları yıkmış, çocuklarımız belediyenin sağladığı evlerinden kilometrelerce uzaklıkta ki okullara taşınır hale gelmiştir. Bu aslında Bakırköy halkına yapılan bir işkencedir. Bir başka madde olarak ta şunu ifade ettik, 16.09.2007 onay tarihli 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliğine ilişkin plan notlarının dördüncü maddesinde 62 parselin ticaret alanında kalan bitişik 63 parsel ile tevhit şartı getirilmiştir. Parsellerin konumları, büyüklükleri ve yapılaştırma şartları itibariyle zorunlu tevhit gerektirecek bir husus tespit edilememiştir. Burada zorunlu bir durum söz konusu değil. Birisi ticaret alanı, birisi eğitim alanı. İki alanın fonksiyonu farklıdır ve üleştirmeyi gerektirecek bir durum söz konusu değildir. 15 dönümlük yer ticaret alanı için Ataköy 6. kısımda yetmemektedir ki öyle anlaşılıyor artı sekiz dönümlük yer ilave ederek Ataköy'ü içinden çıkılmaz bir hale getireceklerdir. Arkadaşlarım herkes  buradan gidebilir. Valisi de gidebilir, Milli Eğitim Müdürü de gidebilir, bu kararı veren diğer arkadaşlar da gidebilir. Ama bizler Bakırköylüyüz her gün kapımızın önüne çıktığımız zaman Bakırköy'de bulunan bu insanlarla yüz yüze geleceğiz ve onların yüzüne bakacağız. Kararımızı verirken bu gerçeği de aklımızda tutalım. Bir başka madde olarak ta şunu ifade ettik değerli arkadaşlarım. 62 parselin zorunlu gerekçe ile zorunlu eğitim tesis alanından ticaret alanına alındığı bilinmesi, söz konusu nazım imar planı değişikliğinde bir kamu yararı olduğunu da düşünmemekteyiz. Bunun dışında İl Özel İdaresi ile protokol yapılırken eğitim tesisi alanı emsal büyük olarak ticaret alanına dönüştürülmesi karşılığı sözleşme imzalanmış. Burada dikkatinizi çekmek istiyorum değerli arkadaşlarım. Fakat tevhit işlemi yapılırken getirilen plan tadilatı teklifinde 63 parseldeki plan notlarının bu parselde de kullanılacağı teklifi edilerek 1. bodrum katı emsal dışı bırakılmış ve iskan edilebileceği belirtilmiştir. Bu inanılmaz rant getiren bir durumdur. 1. bordum katının iskan edilebileceği 8 Bin metrekarelik ticaret alanına ne kadar daha mekan sağlayabileceğini de varın siz hesaplayın. Yine plan notlarında ticaret alanlarının da konum arsanın yola bakan cephesinin en üst noktasından alınır ifadesiyle de bahse konu olan 62 parselin kodu 63 parselde de uygulanacağından ayrıca bir rant sağlanmakta. Çünkü yer meyillidir, o meyil söz konusu parsele ayrıca bir kat daha kazandırmaktadır. Ve bu ortalama alarak hesaplanması gerekirken, farklı bir noktadan kot hesaplanarak yeni bir mekan oluşturulmaktadır. Bu durumu bilmeyen İl Özel İdaresi 40-45 Milyon veya bir işlem karşılığında 25-26 Milyonluk karşılığı uygun görmektedir. Bu konuda mahkeme açan arkadaşlarımız vardır, mahkeme halen devam etmektedir. Bunu da bir kez daha hatırlatmak istedim. Söz konusu bu değer 70-75 Milyon'a çıkmaktadır. Bu şekilde hesaplandığı zaman. Ben bir başka noktaya daha dikkatinizi çekmek istiyorum. Bu arsanın Bakırköy'de eğitim alanı dışına çıkartılmasıyla, değerli meclis üyesi arkadaşlarım çok önemli bir şey söyleyeceğim. Lütfen bunu bir kez daha düşünün. Eğitim tesisi alanından çıkarttığımız üçüncü eğitim alanıdır bu. Çocuklarımıza verecek cevabımız olmalı. Biz eğer bu arsayı da eğitim tesisi alanından çıkartırsak seçilerek geldiğimiz günden beri üçüncü eğitim alanını da fonksiyonundan çıkartmış olacağız. Ayrıca sormak istiyorum, 950 tane konut hiç mi çocuk yok? Hiç mi çocuğu yoktur bunların? Milli Eğitim der ki, çocuklar evlerine en yakın yerde okula gitmeli. En başarılı öğrenci evine en yakın yerde okula giden öğrencidir. Ben 32 sene öğretmenlik yaptım. Okula karşı değilim. Ama biraz önce arkadaşımın söylediği sözün altını bir kez daha çizmek istiyorum. Biz Milli Eğitim'in sorumluluğunu üstümüze almadık arkadaşlar. Biz Bakırköy'e söz verdik ve Bakırköy halkının sorumluluğunu üstümüze aldık. Ben sözlerime burada bitiriyorum. Değerli başkanım ve divana teşekkürlerimi iletiyorum. Bana gereğinden fazla söz hakkı tanıdıkları için. Saygılarımı sunuyorum hepinize” dedi.

 

Tüm bu gelişmelerin sonucundan iki farklı dosya ayrı ayrı oylamaya sunuldu ve oy çokluğu ile kabul edildi.

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.