Gökhan Arslan; İnsanlarımızı ölüme terk edemeyiz...
MHP
Güngören Belediye Meclis Üyesi Gökhan Arslan, 19 Ağustos depremiyle ilgili meclis
kürsüsünde yaptığı konuşmasında "İnsan yaşamı her şeyden önce gelir. İnsanlarımızı ölüme terk edemeyiz" dedi.
"Tek hedefim, tek sevdam, yaşadığım
kentin halkına hizmet etmek" sloganıyla yola çıkan Arslan, "Doğup
büyüdüğüm, ekmeğini yediğim, havasını soluduğum, ailece yaşadığımız Güngören
ilçemiz için gece-gündüz çalışacağız diyen Arslan, tatil dönüşü ilk
meclis toplantısında yaptığı konuşmasında “17 Ağustos depremini hatırlatarak "İnsan yaşamı her şeyden önce
gelir. İnsanlarımızı
ölüme terk edemeyiz. Onlar huzursuz yatarken, biz başımızı yastığa rahat
koyamayız. Biran önce yapılması gerekenler yapılmalı” dedi.
"BU
TOPRAKLARI VATAN YAPANLARI SAYGIYLA ANIYORUZ"
Konuşmasına Zafer Bayramını kutlayarak
başlayan Gökhan Arslan, "Geride
bıraktığımız Ağustos ayı Türk Milleti için önemli bir aydır. Milletimiz açısından “zaferler ayı” olan Ağustos’ta pek çok
büyük mücadele ve zafer vardır. Anadolu’nun Türkleşmesine, İslamlaşmasına vesile olan
Malazgirt zaferi, Anadolu Türk Birliği’nin sağlandığı
Çaldıran zaferi Türk- İslam medeniyetinin eşsiz varlığını bütün dünyaya taşıyan
Mercidabık Zaferleri hep Ağustos ayı zaferleridir. Anadolu’nun her karış
toprağı bir büyük kahramanlığa, bir büyük, Türk zaferine şahitlik etmiştir,
mekân olmuştur. Bu nedenledir ki, Türk yurdu, “vatan” olmuştur. İstiklalimize kara çalmaya,
itibarımıza leke düşürmeye cüret eden iç ve dış karanlık mihraklar hak
ettikleri ibretlik dersi almışlardır. Bu
duygu ve düşüncelerle, 30 Ağustos Zafer Bayramımızı kutluyor, başta Gazi
Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere bütün kurucu kahramanları; büyük Türk milleti
için canlarını seve seve feda eden aziz şehitlerimizi rahmet, şükran ve minnet
duygularımla anıyorum" diyerek sözlerine devam etti.
"DEPREM UMUTLARI ENKAZ ALTINDA BIRAKTI"
Konuşmasında zaferler ayı olan Ağustos
ayının anlamını vurgularken, 17 Ağustos 1999 yılında yaşanan depremi hatırlatan
Gökhan Arslan "17 Ağustos 1999 depremi afeti, şu ana kadar milletçe yaşadığımız benzer
üzücü afetlerin çok fevkinde gerçekleşmiştir. Olan depremin bilançosunu
hepimiz biliyoruz pek çok umudu enkaz altında bıraktı. Dünyanın dört bir yanında zaman zaman değişik
tabii afetler yaşanmaktadır. Ancak, bir çok ülke, bu afete karşı hazırlıklı
olmayı öğrenmiştir. Bu hazırlık, depremi önceden haber alma şeklinde değil,
depreme dayanıklı binalar yapmak veya deprem bölgesi dışında iskan
gerçekleştirmek şeklinde olmaktadır. Deprem hayatın bir gerçeğidir bundan kaçış
ve kurtuluş yoktur. Öncelikle bunun kabulü ve depremle yaşanılmasını öğrenmek
gerekir. Aslında insan canına kast eden deprem değil ihmallerdir. Bahse konu
insan yaşamıdır ve her şeyden önce gelir. Unutulmamalıdır ki deprem değil
binalar öldürür, Tüm
mahallelerimiz risk altındadır. 2010 yılında bir rapora göre Güngören’de 9.538 binanın 7.300'ü riskli durumdadır" bu bağlamda toplumsal
uzlaşmayı sağlayacak şekilde şehirler tasarlayarak kentsel dönüşümün bir an
önce başlatılması için raporlar hazırlanmalı, halk bilinçlendirilmeli. Kaybedecek
zamanımız yok. dedi.