Türk Dış Politikası Kamuoyu Algıları Araştırması 2022 Sonuçları Açıklandı

2013 yılından bu yana Kadir Has Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Aydın koordinasyonunda akademik bir ekip tarafından yürütülen ve 10 yıldır Türkiye’nin nabzını tutan “Türk Dış Politikası Kamuoyu Algıları Araştırması”nın 2022 yılı sonuçları açıklandı.

Güncel Olaylar Yayın: 11 Eylül 2022 - Pazar - Güncelleme: 11.09.2022 23:27:35
Editör -
Okuma Süresi: 13 dk.
Google News

2013 yılından bu yana Kadir Has Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Aydın koordinasyonunda akademik bir ekip tarafından yürütülen ve 10 yıldır Türkiye’nin nabzını tutan “Türk Dış Politikası Kamuoyu Algıları Araştırması”nın 2022 yılı sonuçları açıklandı. Türkiye temsiliyetine sahip 26 ilde yaşayan 18 yaş üzeri 1.000 kişiyle yapılan görüşmelere dayanan çalışmaya göre Türkiye dış politikasına en önemli sorun “sınır ötesi terörle mücadele”. “İsrail ile ilişkiler” ikinci sıraya yerleşirken, “ABD ile ilişkiler” üçüncü sırada yer alıyor.

Kadir Has Üniversitesi Türkiye Araştırmaları Grubu ile Global Akademi ortaklığında hazırlanan “Türk Dış Politikası Kamuoyu Algıları Araştırması”nın 2022 yılı saha çalışmaları 25 Mayıs-7 Haziran 2022 tarihleri arasında Akademetre Araştırma ve Stratejik Planlama tarafından gerçekleştirildi.

Araştırma kapsamında Türkiye temsiliyetine sahip 26 ilde (İstanbul, Ankara, Konya, Bursa, Kocaeli, İzmir, Aydın, Manisa, Tekirdağ, Balıkesir, Adana, Antalya, Hatay, Zonguldak, Samsun, Kastamonu, Kayseri, Kırıkkale, Trabzon, Gaziantep, Diyarbakır, Mardin, Malatya, Bitlis, Erzurum, Ağrı), kent merkezlerinde ikamet eden 18 yaş ve üzeri 1.000 kişi ile görüşüldü.

“Türk Dış Politikası Kamuoyu Algıları Araştırması 2022” sonuçları 8 Eylül 2022 Perşembe günü Prof. Dr. Mustafa Aydın, Prof. Dr. Mitat Çelikpala, Prof. Dr. Sinem Akgül Açıkmeşe, Prof. Dr. Serhat Güvenç, Prof. Dr. Ebru Canan Sokullu, Doç. Dr. Özgehan Şenuva ve Sezen Kaya Sönmez’den oluşan araştırma ekibinin düzenlediği toplantıda kamuoyuyla paylaşıldı.

Türk Dış Politikası Kamuoyu Algıları Araştırması’nın, 10 yıldır topladığı data ile Türkiye’nin dış politikasıyla ilgili olarak kamuoyunda oluşan algının dönüşümünü anlamak ve takip etmek için çok değerli bir kaynak sunduğunu ifade eden Kadir Has Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Global Akademi Genel Koordinatörü Prof. Dr. Mustafa Aydın, “Bu çalışma ile Türkiye’nin dış politikasında yaşanan değişimlerin halk nezdindeki karşılığı ölçülüyor; ayrıca Türkiye’nin iç siyasi gelişmeleriyle dış politikası arasındaki bağlantıların takibi ve öngörülmesi de mümkün oluyor. Kadir Has Üniversitesi ve Global Akademi olarak böyle bir araştırmayı gerçekleştirmekten büyük mutluluk duyuyoruz,” dedi.

Türkiye’nin dış politikasına yön veren gelişmeler, uluslararası ilişkiler ve hükümet politikaları konularında sorular sorulan araştırma ile halkın hükümete yön verecek tercihleri ortaya çıkartıldı. Araştırma sonuçlarına göre, Türk halkının dış politika konularındaki ana haber kaynağı  86,9 oranıyla televizyon. Televizyonu 46,9 ile sosyal ağlar ve 41,3 ile internet haber portalları takip ediyor.

Dış politika konularını arkadaşlarımla “her zaman” ve “sıklıkla” konuşurum, diyenlerin oranı 19,8 olarak tespit edilirken, “hiç konuşmuyoruz” diyenlerin oranı geçen yılki 42,4’den bu yıl 32,3’e düşmüş gözüküyor. Öte yandan, “güncel konulara ilgi” sorulduğunda “uluslararası gelişmeler” 12,1 ile alt sıralarda yer alırken, ilk iki sırada “ekonominin durumu” (24,4) ile “pandemi” (21,6) geliyor.

Bu çerçevede kamuoyunun gündeminde yer aldığı düşünülen S-400, F-35, PYD, İdlib, Gümrük Birliği, Bayraktar TB2, Mavi Vatan gibi kavramlarını “duymadığını” söyleyenlerin oranının 50’lerden 80’lere kadar çıktığı tespit edildi. Öte yandan, 22,1’lik bir grubun “Lozan Antlaşması’nın halka açıklanmayan gizli maddeleri olduğu”na inandıkları görüldü.

“TÜRKİYE KÜRESEL DÜZEYDE ETKİN BİR DEVLETTİR”

Araştırmaya katılanların 63,1’i Türkiye’nin “küresel düzeyde etkin bir devlet” olduğunu düşünürken, 61,3’ü “bölgesel bir güçtür”, 60,8’i ise “büyük bir devlettir” diyor. Buna karşılık, ankete katılanların 24,4’ü Türkiye’yi “zayıf bir devlet”, 27,4’ü “küçük bir devlet” ve 41,3’ü de “orta büyüklükte bir devlet” olarak görüyor.

DIŞ POLİTİKADA BELİRLEYİCİ KURUM ALGISI BAKANLIĞA DÖNÜYOR

“Sizce Türkiye’de dış politikanın yapım sürecine en çok hangi kurumlar etkide bulunmaktadır?” sorusuna bu yıl katılımcıların 53,5’i “Dışişleri Bakanlığı” yanıtını verirken, 50,9’u “Cumhurbaşkanlığı” dedi. Bu oranlar 2021’de sırasıyla 52,1 ve 55,1 idi. Böylece Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçildikten sonra ilk defa Dışişleri Bakanlığı halkın algısında politika yapımına etkide ilk sıraya yükselmiş oldu.

“Sizce Türkiye’de dış politikanın yapım sürecine en çok hangi kişiler etkide bulunmaktadır?” sorusuna ise, bu yıl 57,9’luk bir kesim “Cumhurbaşkanı” yanıtını verirken, bu oran geçen yıl 59’idi. Katılımcıların 47,5’i geçtiğimiz yıl aynı soruya “Dışişleri Bakanı” yanıtını verirken, bu yıl bu oran 52,5’e yükseldi.

“TÜRKİYE ÖNCELİKLİ OLARAK BİR AVRUPA ÜLKESİDİR”

Araştırmaya göre, Türkiye’yi “Avrupa ülkesidir” şeklinde tanımlayanların oranı geçen yılki 40,6’dan bu yıl 29,1’e düşmesine rağmen ilk sırada kalmayı sürdürdü. Aynı kategoride Türkiye’yi bir “Ortadoğu ülkesi” olarak tanımlayanların oranı ise geçen yılki 17’den bu yıl 25,5’e yükselerek ikinci sırada yer aldı. Türkiye’yi kendine has özellikleri olan bir ülke olarak tanımlayanların oranı ise, 19,8’den 15,6’ya düştü.

EN ÖNEMLİ DIŞ POLİTİKA SORUNU “TERÖRLE MÜCADELE”

“Sizce son dönemde Türkiye’nin dış politikasında karşılaştığı en önemli sorun hangisidir?” sorusuna, katılımcıların 14,7’si sınır ötesi terörle mücadele yanıtını verdi. 2017’de katılımcıların 44,2’si sınır ötesi terörle mücadele yanıtını verirken, bu oran 2018 yılında 14,1’e düşmüştü. 2021 yılına kadar artarak devam ederken, 2021 yılında katılımcıların 23,5’i sınır ötesi terörle mücadele yanıtını vermişti. Fakat 2022 yılında bu yanıtın 14,7’ye gerilediği gözlemlendi.

Öte yandan, katılımcıların 11,9’u bu soruya İsrail ile ilişkiler yanıtını verirken, 11,9’u ABD ile ilişkiler yanıtını verdi. 2021 yılında katılımcıların 6’sının “İsrail ile ilişkiler” yanıtını vermesi, 2022’de bu oranda artış olduğunu gösterdi.

Buna karşılık, güncel sorunlar yerine gelecek 10 yılın beklenen en önemli dış politika sorunları sorulduğunda, ankete katılanların 39’u “Suriye’de savaş” sorununu ilk sırada belirtirken, 37,7’si “küresel finansal/ekonomik kriz”, 34,7’si “Ortadoğu’da silahlı çatışmalar” yanıtını verdi.

AZERBAYCAN DOST, ABD TEHDİT OLMAYA DEVAM EDİYOR

“Hangi ülkeler Türkiye’nin dostudur?” sorusuna katılımcılar 55,3 ile, geçen yıla yakın (56,6) bir oranda yine “Azerbaycan” yanıtını verdi. Azerbaycan’ı 48,4 ile KKTC ve 38,3 ile Gürcistan takip etti.

Öte yandan Türkiye için tehdit olarak görülen ülkeler arasında, geçen yıl katılımcıların 54’ü ABD yanıtını verirken, bu yıl bu oran 42,7’e düşmesine rağmen ABD yine ilk sırada yer aldı. Yine de bu oran, ABD’yi tehdit görenlerin oranında son 3 yılda görülen düşüşün devam ettiğini gösteriyor. ABD’yi geçtiğimiz yılda olduğu gibi, bu yıl da 41,9 ile İsrail takip etti.

Dış politikada işbirliği yapılması gereken ülkeler sorulduğunda ise sırasıyla 39,9 ile ABD 27,9 ile Müslüman ülkeler ve 26,2 ile Avrupa Birliği ülkeleri söylendi. İşbirliği yapılması gereken ülkelere Müslüman ülkeler yanıtını verenlerin oranının geçtiğimiz yıl 19,7 iken bu yıl artış göstermesi dikkat çekerken, ABD ve AB ülkeleriyle işbirliği yapılmasını önemseyenlerin ilk iki sıradaki yerlerini geçtiğimiz yıllara oranla güçlendirdikleri de görüldü.

“NATO ÜYELİĞİ DEVAM ETMELİ”

Ankete katılanların 60’ı “Türkiye’nin NATO üyeliğinin devam etmesi gerektiğini” belirtirken, bu üyeliğin Türkiye’ye “katkı sağladığını” söyleyenlerin oranının 2021’deki 45,6’dan bu yıl 52’ye yükseldiği görüldü.

Öte yandan, “Türkiye’nin İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliğine karşı çıkmasını ne derece desteklediğinizi söyler misiniz?” sorusuna katılımcıların 10,5’i “çok destekliyorum” ve “22,3’ü destekliyorum” derken 29,8’i “ne destekliyorum ne de desteklemiyorum” yanıtını verdi.

 

ABD İÇİN “STRATEJİK ORTAK” YAKLAŞIMI ARTTI

“ABD’yi, Türkiye ile ilişkileri açısından en iyi ne tarif eder?” sorusuna geçen yıl katılımcıların 14’ü “stratejik ortaktık” yanıtını verirken, bu yıl bu oranın 27,6’ya yükselmesi dikkat çekti. Toplam negatif değerlendirme oranı geçen yıl 64,8 iken, bu yıl 54,9’ düşmesi de bir diğer dikkat çeken sonuç oldu. “Türkiye ile ABD arasındaki en önemli sorunlar nelerdir?” sorusuna katılımcıların 38,9’u “terörle mücadelede farklılaşan yaklaşımlar” yanıtını verdi. “ABD’nin Ortadoğu’daki Kürt politikaları” yanıtı ise 29,5 ile ikinci sırada yer aldı.

TÜRKİYE’NİN AB ÜYELİĞİNE DESTEK HÂLÂ YARIDAN FAZLA

Araştırmada dikkat çeken bir diğer unsur, Türk halkının AB üyelik sürecine verdiği destekte bu yıl geçen yıla oranla bir düşüş yaşanması oldu. Geçtiğimiz yıl “Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne üye olmasını destekliyor musunuz?” sorusuna katılımcıların 59,3’ü evet derken, bu yıl aynı soruya 54,2 oranında “evet” yanıtı verildi.

Türkiye-AB ilişkilerinin siyasi açıdan değerlendirildiği kategoride, ankete katılan AKP’li seçmenlerin 57,7’sinin, CHP’li seçmenlerin 65’inin, MHP’li seçmenlerin 39,2’sinin, HDP’li seçmenlerin 52’sinin ve İYİ Partili seçmenlerin 58,3’ünün Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne üye olmasını desteklediği ortaya çıktı. MHP’li seçmenlerin geçtiğimiz yılki 56,3’lük destekleme oranının bu yıl 39,2’ye düşmesi dikkat çekti. Benzer şekilde, İYİ Parti seçmeninin geçtiğimiz yıl 74,4 olan destekleme oranının bu yıl 58,3 düşmesi de dikkat çeken bir diğer nokta oldu.

“Türkiye’nin AB üyeliğinin engellendiğini düşünüyor musunuz?” sorusuna, ankete katılanların 51,4’ü “evet” yanıtını verdi. Engelleme nedeni olarak ilk sırada 44,2 oranıyla “Din ve kimlik farklılığı” yanıtı yer aldı.

“AB üyeliği Türkiye’ye ne şekilde katkı sağlar?” sorusuna 2021’de katılımcıların 72,8’i, 2020’de ise 75,7’si “ekonomik seviye yükselir” derken, bu yıl bu oran 65,5’e düştü.

TÜRKİYE-YUNANİSTAN İLİŞKİLERİNDE EN ÖNEMLİ SORUN: EGE’DE DENİZ ALANLARI PAYLAŞIMI

Türkiye-Yunanistan ilişkilerindeki en önemli sorun 51,6 ile “Ege’de Deniz Alanlarının Paylaşımı” olarak tespit edilirken, bunu 51,4 ile “Ege adalarının silahlandırılması” takip etti.

Araştırmada bu yıl 45,5’lik bir kesim Kıbrıs sorununun ancak “KKTC’nin Türkiye’ye bağlanması” temelinde çözülebileceğini belirtirken, “iki toplumlu ve iki kesimli federal bir Kıbrıs Devleti’nin kurulması” gerektiğini söyleyenlerin oranı 37,6’ya yükseldi.

RUSYA İLE EN ÖNEMLİ SORUN SURİYE’DE PYD/YPG GÜÇLERİNE DESTEK VERMESİ

“Rusya ile Türkiye arasındaki ilişkileri nasıl tanımlarsınız?” sorusuna “stratejik ortaklık vardır”, “yakın işbirliği vardır” ve “işbirliği vardır” yanıtını verenlerin toplam oranı bu yıl, geçen yılki 50,9 oranına benzer bir grafik çizdi.

“Türkiye ile Rusya arasındaki en önemli işbirliği alanları nelerdir?” sorusuna katılımcıların 62,1’i, enerji alanındaki işbirliği cevabını verdi. Bu oran 2021’de 59’du. Aynı kategoride, “IŞID’la (terörle) mücadele” yanıtını verenlerin oranı ise 40,4’ten 24,4’e düştü. Öte yandan, ikili ilişkilerin sorunlu olduğunu düşünenlerin oranı 2021’de 13,2 iken, bu yıl 11,9’a düştü.

Ayrıca, Türkiye ile Rusya arasındaki ilişkilerde en önemli sorun olarak Rusya’nın Suriye’de PYD/YPG güçlerine destek vermesi, geçen yılki 32,6 oranından bu yıl 52,1’e yükselerek ilk sırada yer almasıyla dikkat çekti.

Araştırmada bu yıl sorulan “Rusya-Ukrayna savaşının temel nedeni nedir?” sorusuna, katılımcıların 32,7’si “Rusya’nın yayılmacı politikaları ve Ukrayna’yı kontrol etmek istemesi” ve 27,7’si “Ukrayna’nın NATO’ya girmek istemesi” yanıtını verdi. Diğer yandan, katılımcıların 20,9’u “Rusya’yı” savaşın ana sorumlusu olarak değerlendirirken 46,4’ü “hem Rusya hem Ukrayna” yanıtını verdi.

“TÜRKİYE’NİN ORTADOĞU POLİTİKALARI BAŞARILI”

“Türkiye’nin Ortadoğu’da izlediği politikaları başarılı buluyor musunuz?” sorusuna ankete katılanların 34,6’sı “başarılı buluyorum” yanıtını verdi. “Başarısız“ bulanların oranı 25,5 olarak tespit edlirken, “ne başarılı ne de başarısız buluyorum” yanıtı verenler geçen yıla göre azalarak 39,9’e düştü.

Ankete katılanların yüzde 29,5’i Türkiye’nin Suriye politikasını “Başarılı” bulurken, yüzde 43,1’i “Ne başarılı ne de başarısız” bulduğunu, 27’si ise “Başarısız” bulduğunu beyan etti. Türkiye’nin Suriye’ye yönelik izlemesi gereken politikanın “tarafsız olması ve herhangi bir müdahalede bulunulmaması gerektiğini” belirtenlerin oranı 43,6’dan 37’ye düştü.

Araştırmanın detaylı raporunu ve geçtiğimiz yıllardaki sonuçlarını incelemek için şu adresi ziyaret edebilirsiniz: https://www.khas.edu.tr/khas-kurumsal-arastirmalar/

 

 

 

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.