CHP Bakırköy’de Bülent Kerimoğlu ile Kaybeder

Yerel seçimlerin yapılmasına üç aydan az bir süre kaldı. Şimdiye kadar herhangi bir partinin gözle görülür bir etkinliğini, seçim çalışmasını göremedik. Ak Parti dışında belediye başkanı adayını açıklayan parti de olmadı. Doğal olarak Bakırköylüler de sessiz sedasız seçimlerin yapılacağı günü bekler hale geldi. Bugüne kadar yaşananlar ve adaylar belirlendikten sonra neler yaşanır kısaca bir değerlendirme yapayım dedim.
Ak Parti Bakırköy’de Kazanma Şansını Kaybetti
Adalet ve Kalkınma Partisi’nin Bakırköy belediye başkanı adayını açıklayan ilk parti olduğunu biliyoruz. Kastamonu kökenli Mehmet Umur, birçok stk da görev yapan Umur, 24. Sıradan Ak Parti Milletvekili Adayı da olmuştu. Kendisine başarılar diliyorum. Doğru aday mı, kısaca analiz edelim. Bakırköy halkının hatta kendi partililerinin de Bülent Kerimoğlu’ndan memnun olmadıkları aşikar. Zaman zaman Kerimoğlu’nu protesto amaçlı gösteriler ve genel merkeze şikayete kadar da gidenler oldu. Protestolar olsa da gelişmelere bakıldığında Kerimoğlu’nun yeniden aday gösterilmesi oldukça yüksek bir ihtimal. Hal böyleyken Ak Parti neden Bakırköy’de tanınırlığı daha yüksek bir adayla seçimlere girerek kazanma şansını artırmak yerine, kendisine parti içinde de sıcak bakılmayan bir aday tercihi yaparak kazanma şansını neredeyse sıfır noktasına getirdiği anlaşılır değil. Yetmezmiş gibi Cumhur İttifakı bünyesinde MHP ile birlikte hareket etme kararı alınmışken Meclis Üyesi seçimlerinde her iki parti birleşmek yerine kendi adaylarıyla seçimlere girme kararını almış olması Ak Parti adayının kazanma şansını tamamen ortadan kaldırmıştır. Bakırköy yerel seçimlerinin geçmişi irdelendiğinde MHP’nin 5 bin ila 8 bin arasında oy aldığı görülür. 24 Haziran seçim sonuçlarına bakıldığında Recep Tayyip Erdoğan 35 bin milletvekilliği sonuçlarında 36 bin oy aldığını görürüz. Bu rakamlar MHP’nin birlikte hareket edilmesi halinde tam destek verdiğinin de göstergesidir. Ak Partinin yerel seçimlerde aldığı en yüksek oy 2014 seçimlerinde aldığı 32 bin 574 oy olarak görülür. Bu durumda MHP’nin kendi meclis üyesi listesiyle seçimlere girmesi Ak Partinin oy kaybına da neden olacaktır. Ak Parti ya da MHP çatısı altında Bakırköy’de her kesimin her partinin teveccühünü alabilecek bir aday ve meclis üyesi listesinin birlikte dizayn edilmesi kazanma ihtimalinin en yüksek olduğu bir dönemdi. Ne yazık ki Ak Parti bu fırsatı değerlendirmek yerine tanınmamış bir adayla seçimlere girmeyi tercih ederek bir anlamda ben Bakırköy’de yokum dedi. Aynı seçim ve aday belirleme stratejisini Türkiye genelinde de görüyoruz. Bu durumda Ak Parti 31 Mart yerel seçimlerinde yalnızca Bakırköy değil Türkiye genelinde şimdiye kadar yaşamadığı bir hezimeti yaşarsa şaşırmam.
CHP’de NELER OLUR?
Kim ne derse desin mevcut aday adayları tek isim üzerinde birleşemedikleri, Bakırköy Belediyesi ve Başkanı hakkında basında yer alan hırsızlık, yolsuzluk, başkanın kumar oynarken yakalanması, rüşvetin tarifesi, dayak, tecavüz, hakkında açılan ceza davaları gibi haberleri ve Bakırköy halkının Kerimoğlu’ndan memnun olmadıklarını genel başkanlarına duyuramadıkları sürece CHP’nin Bakırköy Belediye Başkanlığının en güçlü adayı Bülent Kerimoğlu’dur. Daha da kötüsü belediye başkan adayı olamam, belki meclis üyesi olurum düşüncesiyle dosya verenlerde eğilim yoklamasının iptal edilmesiyle birlikte sukutu hayal yaşayacaktır. CHP İYİ Parti millet ittifakının İstanbul adaylarını henüz netleştirmemiş olması da başlı başına muamma.
Neler olur, neler yaşanır?
Kısaca analiz edelim. Öncelikle her iki parti Ekrem İmamoğlu ile seçime gitme kararını netleştirirse (İYİ Parti İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu sosyal medya paylaşımında İstanbul İmamoğlu ile İYİ olacak demişti) CHP İBB başkanlığını kazanmak yolunda çok önemli bir ivme kazanır. 2014 seçimlerinden daha şanslı hale gelir ve kıl payı da olsa seçim kazanma şansını beklentilerinde üstüne çıkarır. Ancak bu sonuç ilçe bazında ittifak ortaklarıyla yapılacak adil dağılımla kuvvetlenir. Hatta HDP desteği ile daha da güçlenir. CHP’nin kaleler olarak gördüğü Bakırköy, Beşiktaş, Kadıköy ve Şişli gibi ilçelerden birinden feragat etmesi de gerekebilir. Bunun yanında Mustafa Sarıgül gerçeğini de görmezden gelmek olmaz. Adı Şişli ilçesiyle özdeşleşmiş biri. Aylardır Şişli’de seçim çalışmaları yapıyor. Aday gösterilmesi halinde Türkiye oy rekoru kırarak belediye başkanı seçilmesi de kaçınılmaz.
Sarıgül Şişli’den aday gösterilmezse ne olur?
Sarıgül Şişli haricinde CHP’nin kaleleri olarak görünen ilçeler dışında başka bir ilçeden aday gösterilmesi halinde dananın kuyruğu kopar. Basında yer alan haberlere bakıldığında Sarıgül aday gösterilmemesi halinde DSP adayı olarak seçimlere gireceği yönünde haberler okuyoruz. Hatta yalnızca kendisi değil İstanbul’un birçok ilçesinde kendisine yakın olan arkadaşlarının da aday göstereceği söyleniyor. Böyle olması CHP’yi İBB’de zora sokacaktır. Öyle ya da böyle Sarıgül ve arkadaşlarının DSP çatısında seçimlere girmesi CHP’nin en az %5-6 puan kaybetmesine neden olacaktır. Bu durum da İBB başkanlığını kazanmaya çok yakın görülen CHP İstanbul seçimin kaybetme noktasına gelecektir. Bu tür seçimlerde DSP’nin ne denli etkili olduğunu 2004 seçimlerinde Bakırköy’de Ahmet Bahadırlı ile yaşamıştık. Tarih tekerrürü eder mi bilemem. Sanırım bunu CHP kurmaylarının kararı belirleyecektir.
Bakırköy CHP’de Neler Olur?
Bakırköylülerin ortak söylemi (Bakırköy’ü Bakırköylüler Yönetmelidir) en güçlü aday konumunda ki Bülent Kerimoğlu’nun her ne kadar Bakırköylülük ruhunu yaşamadığını görsek de Bakırköylü olmadığını söyleyemeyiz. Beş yıldır Bakırköy’de ikamet ediyor. Dolayısıyla Kerimoğlu Bakırköylü değildir diye dışlanamaz. İYİ Parti CHP ittifakının Bakırköy durumu henüz netlik kazanmamış durumda. Dolayısıyla yalnızca Kerimoğlu ve CHP üzerinde olabilecekleri kendimce analiz edeyim. Aktif olarak siyaset yapmıyorum ancak yaklaşık 20 yıldır Bakırköy siyasetini yakinen takip ediyorum. Neler yaşandığını bildiğim için neler yaşanabileceğini de görebiliyorum. Bülent Kerimoğlu adaylığı açıklandığı an ilçe örgütü ve halk arasında başkaldırmalar, itirazlar, küçük çaplı eylemler olacaktır. Bunu 2014 seçimlerinde yaşamıştık. Ne yazık ki ne ilçe örgütünün ne de halkın gücü Kerimoğlu’nun başkanlığına engel olamamıştı. Pasif bir ilçe başkanı ve pasif bir yönetim kurulu olduğu sürece bunu başarmakta mümkün değildir. Bülent Kerimoğlu aday gösterilirse bunu ne ilçe başkanı Asım Köksal Muş ne STK’lar ne de halk önleyemez.
Kerimoğlu Aday Olursa Neler Yaşanır?
Bülent Kerimoğlu’nun adaylığının kesinleşmesi sonrasında CHP’den büyük oranda kopmalar kırılmalar oluşacaktır. Mevcut belediye başkan aday adayları belki de meclis üyeleri dahi kendilerine listenin hiçbir sırasında yer bulamayacaklar. Bu durumda yeni arayışlar başlayacaktır. Kendi aralarında tespit ettikleri bir başkan adayıyla bağımsız olarak seçimlere girmek, ya da bir başka partinin adayına destek vermek için birlikte hareket edeceklerdir. Bir başka partinin adayına destek vermeleri bağımsız seçimlere girmekten daha mantıklı olduğu için büyük ihtimalle bu yolu deneyerek kendilerinin de meclis üyelikleri sırasında yer bulma şansını artıracaktır. Böyle olması halinde DSP, İYİ Parti veya DP çatısı altında Bakırköylülerin teveccüh göstereceği bir adayla ortak hareket etmek belki de CHP’nin Bakırköy serüvenine son verecektir. Belki de Bakırköy’de kimi aday göstersem kazanır devri bitecek, halkın ben kimi istersem onu seçerim devri başlayacak.