Fatih Mika’dan Dönüş Sergisi

Kültür Sanat Yayın: 17 Aralık 2010 - Cuma - Güncelleme: 17.12.2010 02:36:02
Editör - Yılmaz Bacacı
Okuma Süresi: 5 dk.
Google News

Madeni levhalar üzerine oyma ya da kazıma usulüyle yapılan gravürün en seçkin örnekleri Küçükçekmeceli sanatseverlerle buluştu. Dünyaca ünlü gravür sanatçısı Fatih Mika, “Dönüş” adlı sergisinde çeşitli dönemlerde yaptığı 76 eseri  sanatseverlerin beğenisine sundu.

Çizgiler, desenler ve kabartmalarla levha üzerine yapılan ‘gravür’ sanatının dünyaca bilinen ismi Fatih Mika, doğup büyüdüğü Küçükçekmece’ye en seçkin eserleriyle geldi. ‘Dönüş’ adını verdiği sergiyle anılarını tazeledi. Ünlü sanatçı serginin açılışında duygulu anlar yaşadı. Açılışı Küçükçekmece Belediye Başkan Yardımcısı Enver Şengül ve Fatih Mika birlikte yaptı. 76 gravür eserinin yer aldığı serginin açılışında konuşan Başkan Yardımcısı Enver Şengül, “Küçükçekmece’de doğup büyüyen gravür sanatının baş mimarı Fatih Mika’nın sergisini gururla açıyoruz. Yaptığı sanatıyla dünyada adından söz ettiren Mika’nın eserlerini görmeye tüm sanatseverleri bekliyoruz.  Bütün çabamız Küçükçekmece’yi her yönüyle yaşanabilir hale getirmek, ilçemizi sanatıyla, kültürüyle ve sporuyla doğru yere taşımak için mücadele ediyoruz” diye konuştu.

FATİH MİKA KİMDİR?

Küçükçekmece’de doğan gravür sanatçısı Fatih Mika, yurtiçi ve yurtdışında birçok başarıya imza attı. İstanbul Üniversitesi Felsefe Bölümünü yarıda bırakan usta sanatçı, Bosna Hersek Sarayevo Güzel Sanatlar Akademisi Grafik (Gravür) Bölümü’nden mezun oldu. İhtisasını da aynı akademide Dževad Hozo Atölyesi’nde tamamlayan Fatih Mika, Roma Güzel Sanatlar Akademisi’nde gravür teknikleri dersleri verdi. Çalışmalarını Roma’da sürdüren sanatçının ‘Dönüş’ adlı gravür sergisi 10 Ocak Pazartesi gününe kadar görülebilecek.     

GRAVÜR NEDİR?

Fransızca "Gravure" sözcüğünden alınan gravür, kazıma resim sanatı demektir. Ağaç, metal ve muşamba gibi çeşitli materyal üzerine kazınarak ya da taş üzerine yağlı kalem ile işlenerek ,baskı ile elde edilen resim ya da yazıya "gravür" adı verilir.
Gravür sanatı, çinko, bakır, madeni veya tahta ya da linolyum (muşamba) gibi plakalara kazıma tekniğini içerir ve kazınan resimlerin kağıda basılması ve çoğaltılmasıyla elde edilir.

İLK HOLLANDA'DA BAŞLADI

Grafik sanatların bir kolu olan ve Osmanlıca’da “hakk” (kazıma-kabartma) sözcüğü ile ifade edilen resim tekniğinin, XV. yüzyılda, Hollanda'da başladığı sanılıyor. Daha sonra diğer coğrafyalara yayılan bu sanat, Almanya başta olmak üzere tüm Avrupa'da yapıla gelmiştir. İlk bilinen gravürler XV. yüzyılda Ren kıyılarında ağaç üzerine kazınarak yapılmış olan figürlerdir. XV. Yüzyılda Alman Albert Dürer, ağaç ve bakır üzerine yaptığı gravürlerle tanınır. İtalya'da Marca Antonio, maden üzerine çelik uçla kazıyarak yaptığı eserleriyle bilinir. Fransa'da gravür sanatının ilk temsilcisi Jean Duvet'tir. XVI. Yüzyılda Avrupa'da çok ünlü gravür sanatçıları yetişmiştir. Thomas Leu, Robert Monteuil, Andran'lar, Jean Pesne, Edelinck, Callot, Claude ve Brebiette bunlardandır. Ressam Rubens renkli gravürü ile tanınırken, Rembrandt, bakır üzerine yaptığı desenlerde büyük ifade gücüne ulaşmıştır.

 

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.