Tayfun Ercan’dan Basın Açıklaması

Geçtiğimiz günlerde Küçükçekmece’de yer alan okulların öğrenci servisleriyle ilgili yaptığı paylaşımla sıklıkla gündeme gelen Gazeteci Tayfun Ercan, yazılı bir basın açıklaması yaptı. Okul servis ihalelerinde yaşanan yolsuzlukları gündeme getiren paylaşımı sonrası defalarca tehditler alan ve konuyu yargıya taşıyan Tayfun Ercan, tehditlerin dozunun aşması sebebiyle kamuoyunu bilgilendirmek amaçlı bir basın açıklaması yaptı. Tayfun Ercan, bir Japon Atasözünü hatırlatarak yaptığı basın açıklamasında şu ifadelere yer verdi;

KÜÇÜKÇEKMECE KAMUOYUNA SAYGILARIMLA

“Yanlış trene bindiysen, koridorda ters yöne yürümenin bir anlamı yoktur. O trenden inmelisin. Ne kadar geç inersen, bedeli o kadar ağır olur.”

— Japon Atasöz

Trenden inmezsen, vardığın her yeni istasyon sana daha pahalıya patlar.

İnatla ilerlemek cesaret değil, zararı büyütmektir.

Bazı yolculuklar, inatla değil; zamanında trenden inmekle kazanılır.

Geri dönüşün maliyeti, her kat edilen kilometrede katlanarak artar.

Akıl sahipleri bilir; her yanlış istasyonda kalmak, zamanla ödenmesi güç bedeller getirir.

Bundan sonra gazetecilik faaliyetlerimi icra etmem dolayısıyla tarafıma yapılan her türlü hakaret, iftira, tehdit; araştırma konularıyla ilgili haber yaparsam hakkımda suç uydurulacağı yönünde şantaj, toplumu kin ve düşmanlığa sevk ederek beni hedef gösterme gibi eylemleri gerçekleştirenlere Yüce Türk Mahkemelerinde, avukatım ARZU YILMAZ Hanımefendi cevap verecektir.

İtibarsızlaştırma faaliyetleri arasında, iddia ettiğim usulsüzlüklere karşı bir yalanlama yapılmamaktadır. Hatta bu paylaşımların birinde, adı kodlanmış bir eğitimciye “Okulları yedin, bitirdin.” denilmiştir. Anlaşılmaktadır ki iddialarım gerçeklik taşımaktadır ama bir çıkar grubunu muaf tutmam istenmektedir. Zaten bu bana, ilgili şahıs tarafından defalarca söylenmiştir.

Her söz her kulağa söylenmez. Kiminle konuşulup kiminle susulacağını bilmek, insanın kendini tanımasıyla ilgilidir. Ortak bir vicdan, ahlaki zemin ya da kültürel bağ göremediğim biriyle tartışmaya girmem. Sessizlik, bazen en kararlı duruştur. Zayıflıktan değil; muhatabın yetersizliğindendir.

Saygılarımla...