Hüseyin Özkahraman’ın Kaleminden; Gayrettepe Yıkıldı Ama Hafıza Ayakta…

Karanlık hücrelerden yükselen çığlık seslerinden, çalınan özgürlüklere kendi penceresinden bakarak Hüseyin Özkahraman’ın kaleme aldığı yazısı aşağıda ki gibidir. ,

Güncel Olaylar Yayın: 20 Kasım 2025 - Perşembe - Güncelleme: 20.11.2025 04:34:00
Editör - Yılmaz Bacacı
Okuma Süresi: 3 dk.
Google News

 

 

CHP’nin birçok kademesinde görevler almış ilçe başkanlığı görevinde bulunmuş, sempatik tavırları ve yardım severliği ile tanınan 2024 seçimlerinde de CHP Bakırköy Belediye Başkan Aday Adaylarından biri olan Diş Hekimi Dr. Hüseyin Özkahraman, Gayrettepe’de yer alan İstanbul Emniyet Müdürlüğü Siyasi Şube binasını kaleme almış. Karanlık hücrelerden yükselen çığlık seslerinden, çalınan özgürlüklere kendi penceresinden bakarak Hüseyin Özkahraman’ın kaleme aldığı yazısı aşağıda ki gibidir.  ,   

Bir bina yıkılıyor Gayrettepe’de…

O duvarların arasında kaybolan zamanın, susturulan seslerin ve taşların arasına sinmiş acıların üzerine çöken sessiz bir toz bulutu yükseliyor şimdi. Yıkılan sadece bir yapı değil; 12 Eylül’ün karanlığında insanların geleceğini, umutlarını, gençliğini gasp eden bir dönemin hatırasıBir zamanların on katlı İstanbul Emniyet Müdürlüğü Siyasi Şube binası. Bizim bildiğimiz adıyla: 1. Şube.Orada, o loş koridorlarda, o ağır kapıların ardında nice canlar kaldı. Günlerce aç, susuz, sigarasız bırakılan genç bedenler… Karanlık hücrelerden yükselen çığlıkların, inlemelerin, umutla umutsuzluk arasındaki titrek çizginin unutulması mümkün mü?

Bizim suçumuz neydi?

Vatan sevgisinden başka hangi günaha sahip olabilirdik? Suçumuz ancak devrimci olmak, eşitliği, özgürlüğü, bağımsızlığı istemekten ibaretti. 30, 60, 90 günü bulan gözaltılar. Uykusuz geceler…Sorgu odalarında insanlığın sınırlarını zorlayan karanlık yöntemler…

Ve sonra, işkenceye dayanamadığı için “sekizinci kattan atladı” denilip basına servis edilen o utanç dolu yalanlar…

Biz 17–22 yaş arasında bir avuç gençtik. Ama Gayrettepe’nin duvarlarında bıraktığımız şey gençliğimizden fazlasıydı.

Oraya inadın, direncin ve en önemlisi insanlık onurunun izlerini kazıdık. Kanımızla, tırnaklarımızla, nefesimizle…

Duvarlara yazılan o cümle hâlâ içimizde yankılanıyor: “İnsanlık onuru işkenceyi yenecek.” Ne tarihi geri alabiliyoruz…

Ne yaşanan acıları silebiliyoruz…Ne de o günlerde kaybettiğimiz arkadaşlarımızı unutturabiliyorlar bize.

Bugün o bina yıkılıyor olabilir…Ama bizim hafızamız, bizim tanıklığımız, bizim yarım kalan gençliğimiz hâlâ ayakta.

Yıkılan beton, demir, taş…Ama ayakta kalan hakikatin kendisi.

Tam da şimdi, Ali Asker’in Hücrem türküsü geliyor dilime…

Çünkü o türkü, kapatılmaya çalışılan tüm seslerin, tüm nefeslerin, tüm haykırışların taşıyıcısı.

Gayrettepe yıkılıyor…

Fakat biz hâlâ buradayız.

Ve anlatmaya devam ediyoruz.

Çünkü unutursak, bir daha yaşanır.

 

Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.