20 Temmuz 2025 - Pazar
Bir Kâse Aşure: Toplumsal Hafızada Dayanışmanın Tadı
Aşure… İçinde onlarca malzeme, ardında binlerce yılın izini taşıyan bir gelenek. Yalnızca bir tatlı değil; bir hafıza, bir miras, bir aradalık çağrısıdır. Bu topraklarda aşure, bireysel tüketimin ötesinde kolektif bir deneyimdir. Çünkü aşure, birlikte var
Yazar - Gülsüm İldeniz Yaşama Ayna Tutmak
Okuma Süresi: 2 dk.

Gülsüm İldeniz Yaşama Ayna Tutmak
gildeniz59@gmail.com - 0532 496 7090Aşure… İçinde onlarca malzeme, ardında binlerce yılın izini taşıyan bir gelenek. Yalnızca bir tatlı değil; bir hafıza, bir miras, bir aradalık çağrısıdır. Bu topraklarda aşure, bireysel tüketimin ötesinde kolektif bir deneyimdir. Çünkü aşure, birlikte var olmanın, paylaşmanın ve dayanışmanın lezzetli bir ifadesidir.
Modern toplumda bireycilik ve yalnızlık yaygınlaşırken, aşure geleneği hâlâ bizlere “birlikte yapmanın” gücünü hatırlatıyor. Her evde ayrı kazanlar kaynasa da, niyet ortaktır: Paylaşmak. Bu paylaşım yalnızca fiziksel bir tatlının komşuya sunulması değil; aynı zamanda duyguların, geçmişin ve kültürel belleğin aktarılmasıdır.
Sosyolojik olarak bakıldığında aşure, toplumların ritüeller yoluyla nasıl bir aidiyet duygusu inşa ettiğinin güzel bir örneğidir. Ortak duygular ve kolektif eylemler, toplumsal bağı güçlendirir. Aşure bu anlamda sadece geçmişi anmak değil; geleceğe de anlam taşımaktır. Çünkü paylaştıkça çoğalan sadece yemek değil, aynı zamanda umut ve güvendir.
Bugün çoğu gelenek, bireysel telaşlar arasında kaybolurken; aşure hâlâ dayanışmanın kamusal ifadesi olarak yerini koruyor. Her yıl Muharrem ayında yeniden hatırlıyoruz: Birbirimize rağmen değil, birbirimizle varız.
Kazanda nohutla buğday ne kadar farklıysa; toplum da o kadar çeşitli ama birlikte. Aşure bu anlamda toplumsal çeşitliliği, çokluk içinde birliği temsil eder. Farklılıkların çatışmak zorunda olmadığını, birlikte kaynayarak uyum içinde tat verebileceğini gösterir. Ne güzel bir metafor, değil mi?
Aşureyi yaşatmak, sadece geleneklere bağlılık değil; aynı zamanda toplumsal barışı, dayanışmayı ve kültürel sürekliliği beslemektir. Bu yıl, aşurenizi sadece komşuya değil; kalbinize de ikram edin. Çünkü bu tatlı, aslında içimizdeki “birlik” arzusunun simgesidir.
Yorumlar (0)
Tüm Yazıları