ACİL
Reşit Sermet Elçi ANLAYANA
sermetelci@yahoo.com - 0532 593 38 44
Hastalanırız, ayakta duracak halimiz yoktur, eskilerin deyişiyle "tel tel dökülürüz" ama "nasılsın" diye sorulduğunda "iyiyim" deriz.
"İyi görünmüyorsun, istersen bir doktora görün" derler. "hiç gerek yok, iyiyim ben, hafif bir kırıklığım var, birkaç güne geçer, ilaç aldım zaten" diye geçiştiririz.
İşin komik yanı, "bize doktora görün" diyenler de, hasta olduklarında aynı şeyleri söylerler.
Hastalık geçmeyince de apar topar "acile" götürülürüz.
"Acil" de ise iki türlü tavır sergileriz.
Ya hala kuyruğu dik tutarız. "Ben iyiyim bir şeyim yok" deriz. Ya da yelkenleri suya indirir gerçeği kabulleniriz.
Doktorlar ise bizim söylediklerimizi hiç kale almazlar. Ne gerekiyorsa onu yaparlar.
Yaparlar da, şayet hastaneye gitmekte geç kalmışsak, onların da ellerinden bir şey gelmez.
Hastane morgundan son adresimize -şayet ilerde istimlak etmezlerse- yola çıkarız.
Gelişmiş-Demokratik ülkelerde yaşayan insanlar ise, sağlıklarını asla bizim gibi ihmal etmezler. Hastalandıkları zaman "iyiyim" diye geçiştirmez, gereğini yaparlar.
Diyeceksiniz ki, iyi de ne alaka? Ne oldu da bunları yazmak ihtiyacı hissettin?
Ülkeler ve iktidarlar da aynı "insanları" gibidir.
Örneğin ülkemiz ve AKP iktidarı, ayakta durmakta zorlanıyor, eskilerin deyişiyle "tel tel dökülüyor"...
Ekonomik sorunlar, işsizlik, yoksulluk, geçim sıkıntısı hat safhada...
Adaletsizlik ona keza... Dış politika desen rezalet... İçişleri desen ondan beter... Eğitim desen ayrı bir sorunlar yumağı...
Sözün kısası hastalık bütün vücudu sarmış durumda..
Ama iktidara sorarsan, "iyiyiz bir şeyimiz yok, süperiz, ufak tefek sorunlar için de bir kaç reform yaptık, yakında bir şeyimiz kalmaz" diyor.
Diyor da, ülke de, kendi de her geçen gün kötüye gidiyor.
Yakında ikisi de, zorunlu olarak "acile" kaldırılırsa hiç şaşırmayın.
Bu arada benim gördüğüm kadarıyla hemen "acile" götürülseler bile, iktidardan hiç umut yok, o zaten yolun sonuna gelmiş de...
Dilerim daha fazla geç kalmadan, "acile" gidilir de, ülke kurtulur.