14 Ağustos 2021 - Cumartesi
SORUMLUSU İKTİDARDIR.
Yazar - Reşit Sermet Elçi ANLAYANA
Okuma Süresi: 4 dk.
Reşit Sermet Elçi ANLAYANA
sermetelci@yahoo.com - 0532 593 38 44İster "mülteci" deyin, ister "göçmen", ister "sığınmacı" deyin...
Sonuç olarak hepsi, güvenli bir ortamda "insanca yaşamak" umuduyla ülkelerini terk etmiş insanlar.
Terk etme nedenleri de, emperyalizmin ve işbirlikçi iktidarların kendi çıkarları uğruna ülkelerini "yaşanmaz" hale getirmeleri...
Peki insanca yaşama umuduyla, ülkelerini terk edip Türkiye'ye gelenler "umutlarına" kavuşuyorlar mı?
Ekonomik sıkıntılarla, işsizlikle boğuşan ülkemizde çok büyük bir çoğunluğu tabi ki kavuşamıyor.
Ya boğaz tokluğuna, ya barınma karşılığında ya da asgari ücretin yarısına "köle" gibi çalıştırılıyorlar.
Peki... Bu insanları -kaçak olarak köle gibi- çalıştıranlar kim?
Ülkenin işverenleri...
Çalıştırılmalarına göz yuman, hatta "onlar olmasa ekonomi çöker" diyen kim?
İktidar.
Bu durumda, yaşanan sorunların sorumlusu -sadece- "ülkeye girmesine izin verilen ya da göz yumulan "çaresiz" insanlar mı?
Yoksa "kaçak" olarak girmelerini, "köle" gibi çalıştırılmalarını engellemeyenler mi?
İktidar bu sorunun, ülkede tepkilere neden olacağını, özellikle işsiz insanlardan tepki göreceğini bilmiyor muydu?
Tabi ki biliyordu.
Ancak "siyasi çıkarları" için bilmemezlikten, görmemezlikten gelmeyi tercih etti.
Hadi diyelim ki, Suriyeliler sınır komşumuz. Ülkelerinde savaş çıkartılınca, yaşamak için en yakın komşularına sığınmak zorunda kaldılar. Biz de gücümüzü aştığı halde, ülkede sorunlara neden olacaklarını bildiğimiz halde... "insani nedenlerle" kabul etmek zorunda kaldık.
Peki Afganlara ne demeli?
Koskoca İran'ı geçip Türkiye'ye kaçak yollardan giriyorlar.
Peki bunun yaratacağı sorunlarda, bu yolculuğu organize edenlerin, göz yumanların hiç mi sorumluluğu yok?
Herhalde koskoca İran'ı kimseye görünmeden geçmiyorlar, sınırımızdan kendi başlarına girmiyorlar. Bu göçü organize eden birilerinin olduğu muhakkak.
Peki neden engellenmiyor?
Aklı başında olan herkes, iktidarın -siyasi çıkarları uğruna- bu organizasyona -en azından- göz yumduğunun farkında...
CB-AKPGB "Türkiye yol geçen hanı değil. Bütün bunları biz ölçüyoruz, biçiyoruz, adımımızı da ona göre atıyoruz" diyor.
Bu ne demek?
"Belli bir plan program içinde ülkeye girmelerine müsaade ediyoruz" demek.
MSB ne diyor? "Sınır güvenliği alındı" diyor. Diyor da...
Bu nasıl sınır güvenliği, her gün yüzlerce Afgan ülkeye giriş yapıyor.
Bu arada Ankara'da Suriyelilere, Afganlara karşı düzenlenen saldırı insani mi? Kabul edilebilinir mi?
Tabi ki değil. Tabi ki kabul edilemez.
Peki Ankara'da yaşananların bir daha yaşanmayacağının garantisi var mı?
Yok.
Ülkede bunca ekonomik sıkıntı varken, işsizlik varken, görüş ayrılıkları varken, iktidar bu tür olayların bir daha yaşanmayacağının garantisini verebilir mi?
Veremez.
Ayrıca hepimiz biliyoruz ki, Ankara'da yaşananların sorumlusu, sadece sığınmacılar değil, halk da değil.
Yaşananların "baş sorumlusu" iktidar.
Yaşananların, -iktidarın siyasi beklentileri ve çıkarları uğruna uyguladığı- yanlış politikalar sonucu olduğunu görmemek için kör olmak gerekir.
Ayrıca bu sorunun bu boyutlara geleceğini de, herkes tahmin ediyordu.
Peki bir tek iktidar mı farkında değildi?
Kimse bizi kandırmaya kalkmasın.
Şayet bu kadar "saf"salar, istifa edip hemen bırakıp gitmeliler.
Yok farkında oldukları halde -siyasi çıkarları uğruna- umursamadılarsa...
Bu daha da kötü.
Şayet böyle ise, başta CB-AKPGB olmak üzere tüm sorumluların acilen istifa etmesi gerekir.
Yorumlar (0)
Tüm Yazıları