23 Nisan 2021 - Cuma
ÇOK YAZIK...
Yazar - Reşit Sermet Elçi ANLAYANA
Okuma Süresi: 2 dk.
Reşit Sermet Elçi ANLAYANA
sermetelci@yahoo.com - 0532 593 38 44CB-AKPGB tarafından Boğaziçi Üniversitesine -12 Eylül Faşist Darbesi dönemi hariç- ilk defa üniversite dışından rektör olarak atanan Prof. Dr. Melih Bulu, atanmasının üniversitenin tüm bileşenleri tarafından kabul görmemesine, yapılan atanmaya yüz günü aşkın süredir tepki gösterilmesine, protesto eylemlerinin hala sürmesine rağmen...
Üniversite bünyesinde Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile kurulan İletişim Fakültesi'ne -vekaleten- dekan olarak da atandı.
Ülkede sanki başka kimse kalmamış gibi Prof. Dr. Melih Bulu'nun üniversite bileşenleri tarafından daha rektörlüğü kabul görmemişken, dekan olarak da atanması ile verilmek istenen mesaj nedir?
Bence bu atama, üniversite bileşenlerinin tüm tepkilerine rağmen CB-AKPGB'nin rektör ataması konusunda geri adım atmayacağının, yaptığı atamanın arkasında olduğunun mesajı niteliğindedir.
Ayrıca tüm tepkilere rağmen Prof.Dr. Melih Bulu'nun da istifa etmeyeceğinin de bir göstergesidir.
Peki CB-AKPGB'nin bu ısrarı niye?
Ülkenin en saygın üniversitelerinden birinin bu denli yıpranmasına gönlü nasıl razı oluyor?
Ayrıca atadığı Profesörün de yıpranmasına neden olduğunun farkında değil mi?
Peki;
Profesör olmuş bir kişi, neden istenmediği yerde durmakta bu kadar ısrar eder, istifa etmez/edemez?
Boğaziçi Üniversitesinin yıpranmasına onun gönlü nasıl razı oluyor?
Yaşanan süreçte en büyük zararı kendisinin ve ülkemizin en saygın üniversitelerinden biri olan Boğaziçi Üniversitemizin gördüğünü görmüyor mu?
Tabi ki görüyordur. Kör değil ya...
O zaman bu inat niye?
Unutmayalım ki, hem üniversiteler hem de profesörler saygınlıklarını bir günde kazanmıyorlar.
Bunca yılın emeğine yazık değil mi?
Bence yazık hem de çok yazık...
Yorumlar (0)
Tüm Yazıları