27 Ekim 2021 - Çarşamba
İNSAN HAKLARI SINIR TANIMAZ...
Yazar - Reşit Sermet Elçi ANLAYANA
Okuma Süresi: 3 dk.
Reşit Sermet Elçi ANLAYANA
sermetelci@yahoo.com - 0532 593 38 44
Doğru.... Hiçbir ülke başka bir ülkenin içişlerine karışmamalı...
İyi de, uluslararası en yüksek mahkemenin "insan hakları" kapsamına giren bir konuda aldığı kararın uygulanmaması, bir ülkenin "iç sorunu" mudur? Yoksa tüm ülkeleri ilgilendiren bir "insan hakları" sorunu mudur?
Bence tüm ülkeleri ilgilendiren "insan hakları" sorunudur. Böyle bir konuda herkes düşüncesini ve talebini dile getirebilir hatta getirmelidir.
Biz de dahil, dünya ülkelerinin bir çoğu, bazı ülkelerde alınan "çağ dışı idam cezalarının" uygulanmasını engellemek için nasıl çağrı yapıyor, hatta girişimlerde bulunuyorsa, uluslararası en yüksek mahkemenin kararlarının uygulanması için de çağrı yapabilir, hatta yapmalıdır. "İnsani sorumluluk" bunu gerektirir.
Gelin görün ki, CB-AKPGB de dahil, bazı çevreler, konunun "ülkemizin iç sorunu" olduğunu iddia ediyorlar.
Şayet bu konu ülkenin "iç sorunu" ise;
Irak'ın sorunları kendi "iç sorunları" değil miydi? Neden o zaman ABD'nin Irak'a kuzeyden saldırması için AKP iktidarı olarak Meclise teskere verdiniz?
Suriye'de yaşananlar Suriye'nin "iç sorunları" değil mi? Neden taraf oldunuz?
"Bu ülkeler sınır komşularımız, biz de zarar göreceğiz diye müdahil olduk" diyen varsa;
O zaman Mısır da sınır komşunuz mu? Neden Mısır'da yaşananlar hakkında düşüncelerinizi dile getirdiniz? Taraf oldunuz? Libya'da yaşananlar onların "iç sorunları" değil mi? Neden Libya'ya asker gönderdiniz? Afganistan'da ne işiniz vardı? Diye sorarlar adama...
CB-AKPGB'nın ve AKP iktidarının cevabı "İnsan haklarını savunmak için" ise... ki öyle.
Peki bunlar "insan hakları" kapsamına giriyor da, uluslararası en üst mahkemenin kararının uygulanmasını talep etmek "insan haklarına" girmiyor mu?
Bu "çifte standar" olmuyor mu?
Haa bu arada, 10 ülkenin büyükelçilerinin "istenmeyen kişi" ilan edilmeleri için talimat verdiğini söyleyen CB-AKPGB, büyükelçiler "Türkiyenin içişlerine saygılıyız" dediler diye, büyükelçilerin "geri adım attıklarını" iddia ederek, "istenmiyen kişi" ilan edilmeleri talimatını geri çekti.
Çekti de...
ABD konu ile ilgili yaptığı son açıklamada, -açık açık- "biz büyükelçimizin yaptığı çağrının arkasındayız" dedi.
Bu kez CB-AKPGB'dan "çıt" çıkmadı. Neden acaba?
Duymadı mı?
Duymamazlıktan mı geldi?
Ya da "Açıklama ve çağrı yapma" hakları olduğunu mu anladı?
Yoksa bu sefer, "lokma çok mu büyük"?
Yorumlar (0)
Tüm Yazıları