28 Şubat 2021 - Pazar
BİR KADIN, BİR DEVLET
Yazar - Reşit Sermet Elçi ANLAYANA
Okuma Süresi: 4 dk.
Reşit Sermet Elçi ANLAYANA
sermetelci@yahoo.com - 0532 593 38 44İsmi, nerede katledildiği -bence- hiç önemli değil. Bu ülkede bir KADIN 11 Ekim 2019'da sokak ortasında boşandığı kocasının insanlık dışı saldırısına uğradı, 44 gün yaşama mücadelesi verdi, ne yazık ki sonunda hayatını kaybetti.
Görülen dava sonucunda katil "ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırıldı.
İlk bakışta DEVLET görevini yapmış görünüyor değil mi? Katili yakalamış, yargılamış ve en ağır cezaya çarptırmış. Daha ne yapsın ki?
Yok "kazın ayağı" hiç de öyle değil...
Gelin katledilen KADIN'ın -yaşamak- için DEVLET'e yaptığı başvurulara birlikte bakalım, sonra karar verelim.
Öldürülen KADIN DEVLET'e ilk başvurusunu, 14 Eylül 2018 de yapmış ve eşinin kendisini "Seni öldüreceğim, seni yaşatmayacağım, yüzüne kezzap dökeceğim, evini yakacağım, bu eve giremezsin" diyerek tehdit ettiğini, daha önce defalarca darp edildiğini, çok korktuğunu söylerek şikayetçi olmuş.
17 Eylül 2018'de, katilin tüm kıyafetlerini makas ve bıçakla kestiğini, "seni öldüreceğim, seni öldürmeden bana rahat yok" diyerek tehdit ettiğini söyleyerek ikinci kez şikayetçi olmuş.
Savcılık, "mevzuatı" gerekçe göstererek, dosyayı uzlaştırma bürosuna göndermiş. Bunun üzerine katil hakkında halen devam eden dava açılmış ve uzaklaştırma kararı alınmış.
KADIN 21 Eylül 2018'de, 24 Eylül 2018'de, de polis merkezine gidip, eşinin uzaklaşma kararına uymadığını ve tehditlere devam ettiğini söyleyerek şikayetçi olmuş.
KADIN'ın 10 Ekim 2018'de, 29 Ekim 2018'de yaptığı şikayetler sonucu açılan davalar da katilin beraat etmesiyle sonuçlanmış.
1 Kasım 2018'de KADIN, 155'i arayarak "bana, orospu seni domuz kurşunu ile vuracağım dedi" diyerek ihbarda bulunmuş.
Bu başvurusu sonucunda hazırlanan dosyaya da takipsizlik kararı verilmiş.
3 Kasım 2018'de KADIN yine şikayette bulunmuş. Bu kez de katil hakkında dava açılmış ancak hükmün açıklanmasının geriye bırakılmasına karar verilmiş.
KADIN 11 Kasım 2018'de ve 22 Kasım 2018'de Cumhuriyet Başsavcılığına şikâyette bulunmuş. Katil açılan davalardan beraat etmiş.
KADIN 14 Aralık 2018'de, 20 Aralık 2018'de, 27 Aralık 2018 ve 11 Ocak 2019'da Polis Merkezi'nde gidip şikayetlerini yenilemiş. 11 Ocak 2019'da verdiği ifadesi sonrası açılan dava halen sürüyormuş.
20 Ocak 2019'da KADIN 155'i arayarak ihbarda bulunmuş. Açılan dava sonunda, katil adli para cezasına mahkûm edilmiş.
3 Mart 2019'da KADIN kardeşinden yardım etmiş. Kardeşi gelince katil ile kardeşinin kavgası yargıya intikal etmiş. Dava KADIN öldükten sonra sonuçlanmış. Katile 12 ay hapis cezası verilmiş.
25 Mart 2019'da KADIN tekrar tehdit edilmiş ve şikayetçi olmuş. Bunun üzerine açılan davada, katil 3 bin lira para cezasına mahkûm edilmiş.
11 Ekim 2019'da ...... Bulvarı üzerinde katilin satırlı ve bıçaklı saldırısına uğrayarak ağır şekilde yaralanan KADIN, 44 gün süren yaşam mücadelesi sonunda 24 Kasım 2019'da hayatını kaybetmiş.
Katil hakkında dava açılmış ve "ağırlaştırılmış müebbet hapse" mâhkum edilmiş.
KADIN'ın avukatları cinayette "DEVLET'in ihmali var" iddiasıyla
Hakimler ve Savcılar Kuruluna başvurmuş. HSK olayda "ihmal olmadığı" sonucuna varmış.
Peki sizce bu cinayette DEVLET'in, DEVLET'i yönetenlerin sorumluluğu yok mu?
Bence var, hem de epeyce var.
Yorumlar (0)
Tüm Yazıları