25 Ekim 2021 - Pazartesi
DİPLOMATİK SAVAŞ
Yazar - Reşit Sermet Elçi ANLAYANA
Okuma Süresi: 3 dk.
Reşit Sermet Elçi ANLAYANA
sermetelci@yahoo.com - 0532 593 38 44
Geçtiğimiz günlerde 10 ülkenin büyükelçilerinin -uymak ve uygulamakla yükümlü olduğumuz, ancak uygulamadığımız- AİHM kararını, uygulamamız konusunda yaptıkları açıklamalara karşı, Dışişleri Bakanlığı -diplomasi tarihinde benim duymadığım ve okumadığım- büyükelçileri "yok hükmünde" sayma kararı alarak, konuyu fazla tırmandırmadan "tepki" göstermeye çalıştı.
Gelin görün ki, bu tepki CB-AKPGB'ını "kesmedi" ve hepsinin "istenmeyen kişi" ilan edilmesi için talimat verdiğini açıkladı.
Böylece şimdilik 10 ülke ile "diplomatik savaş" başlatmış oldu.
"Diplomatik savaş" diyorum çünkü;
Savaşlar sadece ordularla, silahlarla yapılmaz. Ekonomik olarak da, diplomatik olarak da yapılır.
Peki CB-AKPGB'nı "diplomatik savaş"ı başlatmasının nedeni olarak ne dedi?
Özetle "yargı bağımsızdır, kimse bizim içişlerimize karışamaz, yargıya müdahale edemez" dedi.
İyi de...
Uluslararası en üst yargı organının aldığı kararın, uygulanmasını istemek yargıya ya da başka bir ülkenin içişlerine karışmak, müdahale etmek anlamı taşır mı?
Esasında konu ile ilgili kendisinin yaptığı açıklamalar yargıya müdahale niteliğinde değil mi?
Ayrıca geçmişte söylediği çoğu şeyi unutan CB-AKPGB kendisinin de -hem de üç kez- AİHM'e başvurduğunu unuttu herhalde?
Geçen gün "KAVALA" başlıklı yazımda bu konudaki düşüncelerimi zaten sizlerle paylaşmıştım.
Bu nedenle bugün CB-AKPGB'nın tek başına aldığı bu "diplomatik savaş" kararının sonuçları ve ülkemize vereceği zararlar ne olur? Ona bakalım.
"Tek Adam"ın başlattığı "diplomatik savaş"ı, batı ülkeleri sürdürmek isterse, çok yakında farklı 10 ülkenin büyükelçileri de aynı açıklamayı yapar. Arkasından farklı 10 ülke daha yapar. Hatta AİHM'in uygulamadığımız başka kararları için de açıklama yaparlar. Bu arada hepsi büyükelçilerini geri de çağırabilirler ve dünyanın önde gelen birçok ülkesi ile ilişkilerimiz askıya alınır.
Böyle bir durumun doğrucağı ekonomi-politik sonuçları ise biz ülke olarak kaldıramayız.
CB-AKPGB'nin ülkedeki iç sorunların, yoksulluğun, işsizliğin, hukuksuzluğun gündemden düşmesi, konuşulmaması için başlattığı bu "diplomatik savaş"ın bedelini de gene halk öder. Hem de kötü öder...
İşte tam da bu nedenle...
Böyle bir kişinin aldığı "keyfi" kararlarla ülke uçuruma sürüklemesin diye, "Tek Adam" rejimi olan Cumhurbaşkanlığı Sistemine bir an evvel son vermek gerekir.
Yorumlar (0)
Tüm Yazıları