19 Ocak 2021 - Salı
OECD DEMİŞ Kİ...
Yazar - Reşit Sermet Elçi ANLAYANA
Okuma Süresi: 3 dk.
Reşit Sermet Elçi ANLAYANA
sermetelci@yahoo.com - 0532 593 38 44Türkiye’nin kurucu üyesi olduğu OECD (Ekonomik ve Kalkınma İşbirliği Örgütü) Türkiye raporunu açıkladığı toplantıda, Ülke Araştırmaları Direktörü Pereira “Türkiye de Malezya gibi 'Yolsuzlukla Mücadele Ajansı' kurmalı" demiş.
Pereira sorulan bir soru üzerine de, "Her yıl istikrarlı olarak gerileyen Türkiye'nin, yolsuzlukla mücadele ve kurumsal yapının iyileştirilmesi konusunda alması gereken büyük mesafe olduğunu ve yolsuzlukla mücadelenin ekonomik etkinlik ve rekabet açısından da önemli olduğunu" söylemiş.
Pereia 'Rüşvetle Mücadele Çalışma Grubu'nun hazırladığı rapora da atıfta bulunmuş ve Malezya örneğini vererek
"Birkaç yıl önce Malezya'da bazı sorunlar vardı. Yolsuzluk göstergeleri açısından pek iyi görünmüyorlardı. Harekete geçmeye karar verdiler ve başbakanlığın yanında bir daire kurdular. Yolsuzlukla mücadele kurumsal arka planı, kurumsal mimariyi, hukukun üstünlüğünü önemli ölçüde güçlendirmeye karar verdiler. Bu adımlar yabancı yatırımcıların ilgisini çekti. Sonuçta ülkeye çok daha fazla yabancı yatırım çekmeyi başardılar. Türkiye de aynısını yapsa bence iyi bir olur." demiş.
Pereira'nın sözünü ettiği ajans, Malezya tarihindeki en büyük rüşvet ve yolsuzluk skandalının ardından devreye girmişti. Eski başbakanın kişisel banka hesaplarına yüzlerce milyon dolar transfer ettiği öne sürülmüştü.
Açıklamaya bakılırsa sanırım OECD'yi de -bizi yıpratmaya çalışan- dış güçler ele geçirmiş...
Neden derseniz, bırakın istikrarlı olarak 'gerilemeyi', yolsuzluğu, CB-AKPGB her fırsatta, istikrarlı olarak 'ilerlediğimizi', her şeyin yasalara ve mevzuata uygun olduğunu söylüyor.
Her şeyi bilen, kontrol eden, kendisinin oluru olmadan adım dahi atılamayan CB-AKPGB'nin yalan söyleyecek hali yok herhalde değil mi?..
Ayrıca TBMM'de muhalefetin -bazı konuların araştırılması için- kurulmasını önerdiği 'Meclis Araştırma Komisyonları' dahi iktidar partileri tarafından ret edilirken, Sayıştay raporlarının yayınlanması yasaklanırken, "Yolsuzlukla Mücadele Birimi" kurmak abesle iştigal olmaz mı?
Hadi diyelim ki, CB-AKPGB OECD'nin gönlü olsun diye, böyle bir 'birim' kurdu. Bu birimin üyelerini kim seçecek? Bu birim kime bağlı olacak?
Ayrıca o zaman 'işler' nasıl çözülecek? İşlerin çözülmesi engellenirse, yetkililer 'hayır dualarını' kimden alacak?
İhaleleri işin 'ehli' olmayanlar alırsa ne olacak?
OECD bunları hiç düşünüyor mu?
Hiç işte, oturdukları yerden atıp, tutuyorlar. "Olmayacak duaya amin demenin" alemi var mı?
Bence yok...
Bu nedenle ben de bir vatandaş olarak, OECD'ye çağrıda bulunuyorum.
Lütfen biraz gerçekçi olun...
Tekrar görüşene dek, sevgiyle kalın...
Yorumlar (0)
Tüm Yazıları