13 Şubat 2021 - Cumartesi
BAŞKA ÇÖZÜM YOK...
Yazar - Reşit Sermet Elçi ANLAYANA
Okuma Süresi: 3 dk.
Reşit Sermet Elçi ANLAYANA
sermetelci@yahoo.com - 0532 593 38 44
Deniz Lisesi'nden sınıf arkadaşım Deniz Kuvvetleri Komutanlığı -eski- Genel Sekreteri, Emekli Kurmay Albay Mehmet Asal, 2018 Aralık ayından bu yana da EDUB&N Eğitim Enstitüsünde Danışman ve Eğitimci olarak hizmet vermekte...
Kendisinin 2020 yılı itibariyle "Türkiye'nin Eğitim Seviyesi" ile ilgili yaptığı araştırma bence çok şey anlatıyor.
İsterseniz öncelikle Sayın Mehmet Asal'ın araştırma sonuçlarına bir göz atalım.
-Araştırma 12 yaş üstündeki vatandaşları kapsadığı için eğitim seviyesi oranları ülke nüfusu 74.031.169 olarak kabul edilerek hesap edilmiş-
TÜRKİYE'DE;
*OKUMA YAZMA BİLMEYEN
KİŞİ SAYISI: 2.024.979 kişi. Yaklaşık yüzde 3
*OKUMA YAZMA BİLEN (dışarıdan öğrenmiş veya ilkokul terk etmiş)
KİŞİ SAYISI: 7.782.603 kişi. Yaklaşık yüzde 11
*İLK OKUL MEZUNU (5 yıllık)
KİŞİ SAYISI: 17.579.747 kişi. Yaklaşık yüzde 24
*İLK ÖĞRETİM MEZUNU (8 yıllık) KİŞİ SAYISI: 5.678.694 kişi. Yaklaşık yüzde 8
*ORTA OKUL ve DENGİ OKUL MEZUNU
KİŞİ SAYISI: 13.365.564 kişi. Yaklaşık yüzde 18
Bu durumda ülke nüfusunun yüzde 38'i ilkokul ve altı, yüzde 26'sı da sekiz yıllık veya orta okul eğitim düzeyinde.
Demek ki, ülke nüfusunun yüzde 64'ü "düşük eğitimli" ya da "eğitimsiz" durumda...
Peki bu rakamlar neyin göstergesi?
*İktidarın hedef kitlesinin göstergesi...
*İktidarın neden ve nasıl iktidar olabildiğinin göstergesi...
*"Diplomatik" bulunmayan, "seviyesiz" bulunan "siyasi dilin" nedeninin göstergesi...
*Dinin siyasete alet edilmesinin nedeninin göstergesi...
Evet daha nelerin göstergesi olduğunu yazmaya devam edebiliriz ama esas soru, ülkenin bu durumdan kurtulabilmesi için ne yapmalı?
Öncelikle "Niceliksel" olarak, azınlık olunduğunun bilincinde olmak ve ona göre hareket etmek gerek...
Bu nedenle de;
*İdeolojik, politik farklılıkları bir kenara bırakıp, "demokrasiden" yana olan herkesin bir araya gelmesininin sağlanması gerek...
*Etnik köken ayrımı yapılmadan, inanç ayrımı yapılmadan, cinsiyet, cinsel tercih ayrımı yapılmadan, ülkenin "güzel günlere" kavuşmasını isteyenlerin bir araya gelmelerini sağlamak gerek...
*Bu gidişi durdurmak isteyen, "çağdaş" bir Türkiye isteyen, tüm siyasi partilerin, sendikaların, meslek odalarının, baroların, sivil toplum kuruluşlarının vb.lerinin bir araya gelmeleri ve çözüm üretmeleri gerek...
Başka çözüm yok...
Tekrar görüşene dek, sevgiyle kalın...
Yorumlar (0)
Tüm Yazıları