Bülent Kerimoğlu Yeşili Sever !
Yılmaz Bacacı DÜŞÜNDÜKÇE
yilmazbacaci@hotmail.com - 0 (532) 211-0151Ataköy 7.8.9.10 kısımda bulunan Ahmet Çetinsaya’ya ait 1199 ada 2. Parselde ki 3 bin 200 metre arasa mahkeme kararıyla yeşil alan olarak kalacak. Mahkeme kararına bakıldığında ne kadar güzel bir karar belediye başkanımız yeşili çok önemsiyor diyesi gelir insanın. Ancak olayın geçmişini iyi bilmek lazım. Ataköy planları yapılırken sağlık tesisi alanı olarak ayrılan arsanın 1989 yılında plan tadili yapılmış. Bir dönem yeniden yeşil alan konumuna dönüştürülmüş. 2011 yılında yapılan 1/1000’lik plan tadili ile yeniden sağlık alanına dönüştürülmüş. Arazinin sahibi olan Emlak Bankası Muntazam Sosyal Güvenlik ve Yardım Vakfı, 2016 yılında arsayı Ahmet Çetinsaya'ya ait şirkete satmış.
Bakırköy Belediyesinin İşi Zor
Meclis kararının alınması sonrasında konunun muhatabı olan Ahmet Çetinsaya’yı arayıp konuyla ilgili neler düşündüğünü sorduğumda bana “Söz konusu arsa sonradan sağlık alanına dönüştürülen bir yer değil. Ataköy planlanırken de sağlık alanıydı. Ben o araziyi devletin sağlık alanı planlarına güvenerek almıştım. Hangi gerekçeyle olduğunu bilmiyorum. Ancak bir dönem söz konusu arsa yeşil alana dönüştürülmüş. Sonrasında yeniden gündeme gelerek sağlık alanına dönüştürüldü. Haklarım zayi olmayacak şekilde ben burayı yeşil alan olarak bırakırım. Bana eş değer bir arazi versinler. Ya da rayiç bedeli üzerinden değerini versinler. Ben o arsayı dört yıl önce 11 milyon 800 bin liraya almıştım. Dolar bazında bakıldığında bu gün ki değeri yaklaşık 30 milyon lira civarındadır. Burada belediye halkın yararına neyi uygun görürse ben evet diyorum. Yeşil alan olarak kalacaksa, versinler paramı kendilerine devredeyim. Burada bilinmesi gereken nokta plan tadili yapılırken 1/1000’lik planlara sağlık alanı olarak işlenmiş. Teknik bir hatayla bu tadilat 1/5000’lik planlara işlenmemiş. Mahkeme de bunu baz alarak yeşil alan olmasına karar vermiştir. Aslına bakılırsa mahkeme buranın yeşil alan olmasına karar vermiyor. 1/1000’lik planların 1/5000’lik planlara aykırı olmasından bu kararı alıyor. Bakırköy belediyesi 1/5000’lik planlarını bu yönde görüş belirtse sağlık alanı olarak kalacaktı. Bu tabi ki siyasi iradenin işidir. Bakırköylüleri de aydınlatmakta yarar var. Ben burayı yeşil alan olarak alıp torpille sağlık alanına dönüştürmedim. Ancak insanları da mağdur etmemek gerekir. Ben söz konusu arsayı devletin evraklarına belgelerine güvenerek sağlık alanı olduğu için satın aldım. Sağlık alanı olarak satın aldığım yerin yeşil alana dönüştürülmesiyle mağduriyet yaşamak istemiyorum. Ben 1/5000’lik plan tadilinde gerekli düzenlenmenin yapılıp sağlık alanı olmasına da razıyım. Eşdeğer bir alanda yer takasına da razıyım. Mağdur edilmemek koşuluyla yeşil alan olarak kalmasına da razıyım.” Dedi.
Bu durumda neler olur?
Sanırım Bülent Kerimoğlu’nun başı bu konuyla alakalı oldukça ağrıyacaktır. Hak, hukuk, adalet, sosyal belediyecilik söylemleriyle tanıdığımız Kerimoğlu, mahkeme kararına uyup söz konusu arsayı kamulaştırıp yeşil alana olarak Bakırköylülerin hizmetine mi sunacak, mahkeme plan tadilleri üzerinden yanlış karar vermiştir diyerek düzeltme yoluna mı gidecek, ya da başka bir formül mü geliştirecek. Mahkeme kararına uysa kendisiyle çelişecek. Öyle ya mahkeme kararıyla Bakırköy belediyesinde işine dönmeye hak kazanan işçilerin göreve başlamadıkları da biliniyor. Kamulaştırma tercihini kullanacak olursa daha da zor. Malum belediye borç batağında. 30 milyon lira gibi bir para kolay bulunacak bir rakam değil. Velhasıl yeşili seven Bülent Kerimoğlu’nun işi oldukça zor. Yukarı tükürse bıyık, aşağı tükürse sakal.
Sayın Bülent Kerimoğlu alternatif bir proje için işini kolaylaştırmak adına şuraya bir not düşeyim jestimiz olsun.
Ben yasalara saygılıyım, mahkeme kararına uyarım. Ancak param yok 30 milyonu bulamam dersen, bildiğim kadarıyla Ataköylüler evinin olduğu yerde Bakırköy Belediyesine ait 14 dönüm yer var. Bir ara jokey kulübü derneğine verilmişti. Daha sonra mahkeme kararıyla geri alınmıştı. İmar durumu da sağlık alanı için müsait.
Ataköy 7.8.9.10 kısımda bulunan Ahmet Çetinsaya’ya ait 1199 ada 2. Parselde ki 3 bin 200 metre arasa mahkeme kararıyla yeşil alan olarak kalacak. Mahkeme kararına bakıldığında ne kadar güzel bir karar belediye başkanımız yeşili çok önemsiyor diyesi gelir insanın. Ancak olayın geçmişini iyi bilmek lazım. Ataköy planları yapılırken sağlık tesisi alanı olarak ayrılan arsanın 1989 yılında plan tadili yapılmış. Bir dönem yeniden yeşil alan konumuna dönüştürülmüş. 2011 yılında yapılan 1/1000’lik plan tadili ile yeniden sağlık alanına dönüştürülmüş. Arazinin sahibi olan Emlak Bankası Muntazam Sosyal Güvenlik ve Yardım Vakfı, 2016 yılında arsayı Ahmet Çetinsaya'ya ait şirkete satmış.
Bakırköy Belediyesinin İşi Zor
Meclis kararının alınması sonrasında konunun muhatabı olan Ahmet Çetinsaya’yı arayıp konuyla ilgili neler düşündüğünü sorduğumda bana “Söz konusu arsa sonradan sağlık alanına dönüştürülen bir yer değil. Ataköy planlanırken de sağlık alanıydı. Ben o araziyi devletin sağlık alanı planlarına güvenerek almıştım. Hangi gerekçeyle olduğunu bilmiyorum. Ancak bir dönem söz konusu arsa yeşil alana dönüştürülmüş. Sonrasında yeniden gündeme gelerek sağlık alanına dönüştürüldü. Haklarım zayi olmayacak şekilde ben burayı yeşil alan olarak bırakırım. Bana eş değer bir arazi versinler. Ya da rayiç bedeli üzerinden değerini versinler. Ben o arsayı dört yıl önce 11 milyon 800 bin liraya almıştım. Dolar bazında bakıldığında bu gün ki değeri yaklaşık 30 milyon lira civarındadır. Burada belediye halkın yararına neyi uygun görürse ben evet diyorum. Yeşil alan olarak kalacaksa, versinler paramı kendilerine devredeyim. Burada bilinmesi gereken nokta plan tadili yapılırken 1/1000’lik planlara sağlık alanı olarak işlenmiş. Teknik bir hatayla bu tadilat 1/5000’lik planlara işlenmemiş. Mahkeme de bunu baz alarak yeşil alan olmasına karar vermiştir. Aslına bakılırsa mahkeme buranın yeşil alan olmasına karar vermiyor. 1/1000’lik planların 1/5000’lik planlara aykırı olmasından bu kararı alıyor. Bakırköy belediyesi 1/5000’lik planlarını bu yönde görüş belirtse sağlık alanı olarak kalacaktı. Bu tabi ki siyasi iradenin işidir. Bakırköylüleri de aydınlatmakta yarar var. Ben burayı yeşil alan olarak alıp torpille sağlık alanına dönüştürmedim. Ancak insanları da mağdur etmemek gerekir. Ben söz konusu arsayı devletin evraklarına belgelerine güvenerek sağlık alanı olduğu için satın aldım. Sağlık alanı olarak satın aldığım yerin yeşil alana dönüştürülmesiyle mağduriyet yaşamak istemiyorum. Ben 1/5000’lik plan tadilinde gerekli düzenlenmenin yapılıp sağlık alanı olmasına da razıyım. Eşdeğer bir alanda yer takasına da razıyım. Mağdur edilmemek koşuluyla yeşil alan olarak kalmasına da razıyım.” Dedi.
Bu durumda neler olur?
Sanırım Bülent Kerimoğlu’nun başı bu konuyla alakalı oldukça ağrıyacaktır. Hak, hukuk, adalet, sosyal belediyecilik söylemleriyle tanıdığımız Kerimoğlu, mahkeme kararına uyup söz konusu arsayı kamulaştırıp yeşil alana olarak Bakırköylülerin hizmetine mi sunacak, mahkeme plan tadilleri üzerinden yanlış karar vermiştir diyerek düzeltme yoluna mı gidecek, ya da başka bir formül mü geliştirecek. Mahkeme kararına uysa kendisiyle çelişecek. Öyle ya mahkeme kararıyla Bakırköy belediyesinde işine dönmeye hak kazanan işçilerin göreve başlamadıkları da biliniyor. Kamulaştırma tercihini kullanacak olursa daha da zor. Malum belediye borç batağında. 30 milyon lira gibi bir para kolay bulunacak bir rakam değil. Velhasıl yeşili seven Bülent Kerimoğlu’nun işi oldukça zor. Yukarı tükürse bıyık, aşağı tükürse sakal.
Sayın Bülent Kerimoğlu alternatif bir proje için işini kolaylaştırmak adına şuraya bir not düşeyim jestimiz olsun.
Ben yasalara saygılıyım, mahkeme kararına uyarım. Ancak param yok 30 milyonu bulamam dersen, bildiğim kadarıyla Ataköylüler evinin olduğu yerde Bakırköy Belediyesine ait 14 dönüm yer var. Bir ara jokey kulübü derneğine verilmişti. Daha sonra mahkeme kararıyla geri alınmıştı. İmar durumu da sağlık alanı için müsait.
Ataköy 7.8.9.10 kısımda bulunan Ahmet Çetinsaya’ya ait 1199 ada 2. Parselde ki 3 bin 200 metre arasa mahkeme kararıyla yeşil alan olarak kalacak. Mahkeme kararına bakıldığında ne kadar güzel bir karar belediye başkanımız yeşili çok önemsiyor diyesi gelir insanın. Ancak olayın geçmişini iyi bilmek lazım. Ataköy planları yapılırken sağlık tesisi alanı olarak ayrılan arsanın 1989 yılında plan tadili yapılmış. Bir dönem yeniden yeşil alan konumuna dönüştürülmüş. 2011 yılında yapılan 1/1000’lik plan tadili ile yeniden sağlık alanına dönüştürülmüş. Arazinin sahibi olan Emlak Bankası Muntazam Sosyal Güvenlik ve Yardım Vakfı, 2016 yılında arsayı Ahmet Çetinsaya'ya ait şirkete satmış.
Bakırköy Belediyesinin İşi Zor
Meclis kararının alınması sonrasında konunun muhatabı olan Ahmet Çetinsaya’yı arayıp konuyla ilgili neler düşündüğünü sorduğumda bana “Söz konusu arsa sonradan sağlık alanına dönüştürülen bir yer değil. Ataköy planlanırken de sağlık alanıydı. Ben o araziyi devletin sağlık alanı planlarına güvenerek almıştım. Hangi gerekçeyle olduğunu bilmiyorum. Ancak bir dönem söz konusu arsa yeşil alana dönüştürülmüş. Sonrasında yeniden gündeme gelerek sağlık alanına dönüştürüldü. Haklarım zayi olmayacak şekilde ben burayı yeşil alan olarak bırakırım. Bana eş değer bir arazi versinler. Ya da rayiç bedeli üzerinden değerini versinler. Ben o arsayı dört yıl önce 11 milyon 800 bin liraya almıştım. Dolar bazında bakıldığında bu gün ki değeri yaklaşık 30 milyon lira civarındadır. Burada belediye halkın yararına neyi uygun görürse ben evet diyorum. Yeşil alan olarak kalacaksa, versinler paramı kendilerine devredeyim. Burada bilinmesi gereken nokta plan tadili yapılırken 1/1000’lik planlara sağlık alanı olarak işlenmiş. Teknik bir hatayla bu tadilat 1/5000’lik planlara işlenmemiş. Mahkeme de bunu baz alarak yeşil alan olmasına karar vermiştir. Aslına bakılırsa mahkeme buranın yeşil alan olmasına karar vermiyor. 1/1000’lik planların 1/5000’lik planlara aykırı olmasından bu kararı alıyor. Bakırköy belediyesi 1/5000’lik planlarını bu yönde görüş belirtse sağlık alanı olarak kalacaktı. Bu tabi ki siyasi iradenin işidir. Bakırköylüleri de aydınlatmakta yarar var. Ben burayı yeşil alan olarak alıp torpille sağlık alanına dönüştürmedim. Ancak insanları da mağdur etmemek gerekir. Ben söz konusu arsayı devletin evraklarına belgelerine güvenerek sağlık alanı olduğu için satın aldım. Sağlık alanı olarak satın aldığım yerin yeşil alana dönüştürülmesiyle mağduriyet yaşamak istemiyorum. Ben 1/5000’lik plan tadilinde gerekli düzenlenmenin yapılıp sağlık alanı olmasına da razıyım. Eşdeğer bir alanda yer takasına da razıyım. Mağdur edilmemek koşuluyla yeşil alan olarak kalmasına da razıyım.” Dedi.
Bu durumda neler olur?
Sanırım Bülent Kerimoğlu’nun başı bu konuyla alakalı oldukça ağrıyacaktır. Hak, hukuk, adalet, sosyal belediyecilik söylemleriyle tanıdığımız Kerimoğlu, mahkeme kararına uyup söz konusu arsayı kamulaştırıp yeşil alana olarak Bakırköylülerin hizmetine mi sunacak, mahkeme plan tadilleri üzerinden yanlış karar vermiştir diyerek düzeltme yoluna mı gidecek, ya da başka bir formül mü geliştirecek. Mahkeme kararına uysa kendisiyle çelişecek. Öyle ya mahkeme kararıyla Bakırköy belediyesinde işine dönmeye hak kazanan işçilerin göreve başlamadıkları da biliniyor. Kamulaştırma tercihini kullanacak olursa daha da zor. Malum belediye borç batağında. 30 milyon lira gibi bir para kolay bulunacak bir rakam değil. Velhasıl yeşili seven Bülent Kerimoğlu’nun işi oldukça zor. Yukarı tükürse bıyık, aşağı tükürse sakal.
Sayın Bülent Kerimoğlu alternatif bir proje için işini kolaylaştırmak adına şuraya bir not düşeyim jestimiz olsun.
Ben yasalara saygılıyım, mahkeme kararına uyarım. Ancak param yok 30 milyonu bulamam dersen, bildiğim kadarıyla Ataköylüler evinin olduğu yerde Bakırköy Belediyesine ait 14 dönüm yer var. Bir ara jokey kulübü derneğine verilmişti. Daha sonra mahkeme kararıyla geri alınmıştı. İmar durumu da sağlık alanı için müsait.
Ataköy 7.8.9.10 kısımda bulunan Ahmet Çetinsaya’ya ait 1199 ada 2. Parselde ki 3 bin 200 metre arasa mahkeme kararıyla yeşil alan olarak kalacak. Mahkeme kararına bakıldığında ne kadar güzel bir karar belediye başkanımız yeşili çok önemsiyor diyesi gelir insanın. Ancak olayın geçmişini iyi bilmek lazım. Ataköy planları yapılırken sağlık tesisi alanı olarak ayrılan arsanın 1989 yılında plan tadili yapılmış. Bir dönem yeniden yeşil alan konumuna dönüştürülmüş. 2011 yılında yapılan 1/1000’lik plan tadili ile yeniden sağlık alanına dönüştürülmüş. Arazinin sahibi olan Emlak Bankası Muntazam Sosyal Güvenlik ve Yardım Vakfı, 2016 yılında arsayı Ahmet Çetinsaya'ya ait şirkete satmış.
Bakırköy Belediyesinin İşi Zor
Meclis kararının alınması sonrasında konunun muhatabı olan Ahmet Çetinsaya’yı arayıp konuyla ilgili neler düşündüğünü sorduğumda bana “Söz konusu arsa sonradan sağlık alanına dönüştürülen bir yer değil. Ataköy planlanırken de sağlık alanıydı. Ben o araziyi devletin sağlık alanı planlarına güvenerek almıştım. Hangi gerekçeyle olduğunu bilmiyorum. Ancak bir dönem söz konusu arsa yeşil alana dönüştürülmüş. Sonrasında yeniden gündeme gelerek sağlık alanına dönüştürüldü. Haklarım zayi olmayacak şekilde ben burayı yeşil alan olarak bırakırım. Bana eş değer bir arazi versinler. Ya da rayiç bedeli üzerinden değerini versinler. Ben o arsayı dört yıl önce 11 milyon 800 bin liraya almıştım. Dolar bazında bakıldığında bu gün ki değeri yaklaşık 30 milyon lira civarındadır. Burada belediye halkın yararına neyi uygun görürse ben evet diyorum. Yeşil alan olarak kalacaksa, versinler paramı kendilerine devredeyim. Burada bilinmesi gereken nokta plan tadili yapılırken 1/1000’lik planlara sağlık alanı olarak işlenmiş. Teknik bir hatayla bu tadilat 1/5000’lik planlara işlenmemiş. Mahkeme de bunu baz alarak yeşil alan olmasına karar vermiştir. Aslına bakılırsa mahkeme buranın yeşil alan olmasına karar vermiyor. 1/1000’lik planların 1/5000’lik planlara aykırı olmasından bu kararı alıyor. Bakırköy belediyesi 1/5000’lik planlarını bu yönde görüş belirtse sağlık alanı olarak kalacaktı. Bu tabi ki siyasi iradenin işidir. Bakırköylüleri de aydınlatmakta yarar var. Ben burayı yeşil alan olarak alıp torpille sağlık alanına dönüştürmedim. Ancak insanları da mağdur etmemek gerekir. Ben söz konusu arsayı devletin evraklarına belgelerine güvenerek sağlık alanı olduğu için satın aldım. Sağlık alanı olarak satın aldığım yerin yeşil alana dönüştürülmesiyle mağduriyet yaşamak istemiyorum. Ben 1/5000’lik plan tadilinde gerekli düzenlenmenin yapılıp sağlık alanı olmasına da razıyım. Eşdeğer bir alanda yer takasına da razıyım. Mağdur edilmemek koşuluyla yeşil alan olarak kalmasına da razıyım.” Dedi.
Bu durumda neler olur?
Sanırım Bülent Kerimoğlu’nun başı bu konuyla alakalı oldukça ağrıyacaktır. Hak, hukuk, adalet, sosyal belediyecilik söylemleriyle tanıdığımız Kerimoğlu, mahkeme kararına uyup söz konusu arsayı kamulaştırıp yeşil alana olarak Bakırköylülerin hizmetine mi sunacak, mahkeme plan tadilleri üzerinden yanlış karar vermiştir diyerek düzeltme yoluna mı gidecek, ya da başka bir formül mü geliştirecek. Mahkeme kararına uysa kendisiyle çelişecek. Öyle ya mahkeme kararıyla Bakırköy belediyesinde işine dönmeye hak kazanan işçilerin göreve başlamadıkları da biliniyor. Kamulaştırma tercihini kullanacak olursa daha da zor. Malum belediye borç batağında. 30 milyon lira gibi bir para kolay bulunacak bir rakam değil. Velhasıl yeşili seven Bülent Kerimoğlu’nun işi oldukça zor. Yukarı tükürse bıyık, aşağı tükürse sakal.
Sayın Bülent Kerimoğlu alternatif bir proje için işini kolaylaştırmak adına şuraya bir not düşeyim jestimiz olsun.
Ben yasalara saygılıyım, mahkeme kararına uyarım. Ancak param yok 30 milyonu bulamam dersen, bildiğim kadarıyla Ataköylüler evinin olduğu yerde Bakırköy Belediyesine ait 14 dönüm yer var. Bir ara jokey kulübü derneğine verilmişti. Daha sonra mahkeme kararıyla geri alınmıştı. İmar durumu da sağlık alanı için müsait.
Ataköy 7.8.9.10 kısımda bulunan Ahmet Çetinsaya’ya ait 1199 ada 2. Parselde ki 3 bin 200 metre arasa mahkeme kararıyla yeşil alan olarak kalacak. Mahkeme kararına bakıldığında ne kadar güzel bir karar belediye başkanımız yeşili çok önemsiyor diyesi gelir insanın. Ancak olayın geçmişini iyi bilmek lazım. Ataköy planları yapılırken sağlık tesisi alanı olarak ayrılan arsanın 1989 yılında plan tadili yapılmış. Bir dönem yeniden yeşil alan konumuna dönüştürülmüş. 2011 yılında yapılan 1/1000’lik plan tadili ile yeniden sağlık alanına dönüştürülmüş. Arazinin sahibi olan Emlak Bankası Muntazam Sosyal Güvenlik ve Yardım Vakfı, 2016 yılında arsayı Ahmet Çetinsaya'ya ait şirkete satmış.
Bakırköy Belediyesinin İşi Zor
Meclis kararının alınması sonrasında konunun muhatabı olan Ahmet Çetinsaya’yı arayıp konuyla ilgili neler düşündüğünü sorduğumda bana “Söz konusu arsa sonradan sağlık alanına dönüştürülen bir yer değil. Ataköy planlanırken de sağlık alanıydı. Ben o araziyi devletin sağlık alanı planlarına güvenerek almıştım. Hangi gerekçeyle olduğunu bilmiyorum. Ancak bir dönem söz konusu arsa yeşil alana dönüştürülmüş. Sonrasında yeniden gündeme gelerek sağlık alanına dönüştürüldü. Haklarım zayi olmayacak şekilde ben burayı yeşil alan olarak bırakırım. Bana eş değer bir arazi versinler. Ya da rayiç bedeli üzerinden değerini versinler. Ben o arsayı dört yıl önce 11 milyon 800 bin liraya almıştım. Dolar bazında bakıldığında bu gün ki değeri yaklaşık 30 milyon lira civarındadır. Burada belediye halkın yararına neyi uygun görürse ben evet diyorum. Yeşil alan olarak kalacaksa, versinler paramı kendilerine devredeyim. Burada bilinmesi gereken nokta plan tadili yapılırken 1/1000’lik planlara sağlık alanı olarak işlenmiş. Teknik bir hatayla bu tadilat 1/5000’lik planlara işlenmemiş. Mahkeme de bunu baz alarak yeşil alan olmasına karar vermiştir. Aslına bakılırsa mahkeme buranın yeşil alan olmasına karar vermiyor. 1/1000’lik planların 1/5000’lik planlara aykırı olmasından bu kararı alıyor. Bakırköy belediyesi 1/5000’lik planlarını bu yönde görüş belirtse sağlık alanı olarak kalacaktı. Bu tabi ki siyasi iradenin işidir. Bakırköylüleri de aydınlatmakta yarar var. Ben burayı yeşil alan olarak alıp torpille sağlık alanına dönüştürmedim. Ancak insanları da mağdur etmemek gerekir. Ben söz konusu arsayı devletin evraklarına belgelerine güvenerek sağlık alanı olduğu için satın aldım. Sağlık alanı olarak satın aldığım yerin yeşil alana dönüştürülmesiyle mağduriyet yaşamak istemiyorum. Ben 1/5000’lik plan tadilinde gerekli düzenlenmenin yapılıp sağlık alanı olmasına da razıyım. Eşdeğer bir alanda yer takasına da razıyım. Mağdur edilmemek koşuluyla yeşil alan olarak kalmasına da razıyım.” Dedi.
Bu durumda neler olur?
Sanırım Bülent Kerimoğlu’nun başı bu konuyla alakalı oldukça ağrıyacaktır. Hak, hukuk, adalet, sosyal belediyecilik söylemleriyle tanıdığımız Kerimoğlu, mahkeme kararına uyup söz konusu arsayı kamulaştırıp yeşil alana olarak Bakırköylülerin hizmetine mi sunacak, mahkeme plan tadilleri üzerinden yanlış karar vermiştir diyerek düzeltme yoluna mı gidecek, ya da başka bir formül mü geliştirecek. Mahkeme kararına uysa kendisiyle çelişecek. Öyle ya mahkeme kararıyla Bakırköy belediyesinde işine dönmeye hak kazanan işçilerin göreve başlamadıkları da biliniyor. Kamulaştırma tercihini kullanacak olursa daha da zor. Malum belediye borç batağında. 30 milyon lira gibi bir para kolay bulunacak bir rakam değil. Velhasıl yeşili seven Bülent Kerimoğlu’nun işi oldukça zor. Yukarı tükürse bıyık, aşağı tükürse sakal.
Sayın Bülent Kerimoğlu alternatif bir proje için işini kolaylaştırmak adına şuraya bir not düşeyim jestimiz olsun.
Ben yasalara saygılıyım, mahkeme kararına uyarım. Ancak param yok 30 milyonu bulamam dersen, bildiğim kadarıyla Ataköylüler evinin olduğu yerde Bakırköy Belediyesine ait 14 dönüm yer var. Bir ara jokey kulübü derneğine verilmişti. Daha sonra mahkeme kararıyla geri alınmıştı. İmar durumu da sağlık alanı için müsait.
Ataköy 7.8.9.10 kısımda bulunan Ahmet Çetinsaya’ya ait 1199 ada 2. Parselde ki 3 bin 200 metre arasa mahkeme kararıyla yeşil alan olarak kalacak. Mahkeme kararına bakıldığında ne kadar güzel bir karar belediye başkanımız yeşili çok önemsiyor diyesi gelir insanın. Ancak olayın geçmişini iyi bilmek lazım. Ataköy planları yapılırken sağlık tesisi alanı olarak ayrılan arsanın 1989 yılında plan tadili yapılmış. Bir dönem yeniden yeşil alan konumuna dönüştürülmüş. 2011 yılında yapılan 1/1000’lik plan tadili ile yeniden sağlık alanına dönüştürülmüş. Arazinin sahibi olan Emlak Bankası Muntazam Sosyal Güvenlik ve Yardım Vakfı, 2016 yılında arsayı Ahmet Çetinsaya'ya ait şirkete satmış.
Bakırköy Belediyesinin İşi Zor
Meclis kararının alınması sonrasında konunun muhatabı olan Ahmet Çetinsaya’yı arayıp konuyla ilgili neler düşündüğünü sorduğumda bana “Söz konusu arsa sonradan sağlık alanına dönüştürülen bir yer değil. Ataköy planlanırken de sağlık alanıydı. Ben o araziyi devletin sağlık alanı planlarına güvenerek almıştım. Hangi gerekçeyle olduğunu bilmiyorum. Ancak bir dönem söz konusu arsa yeşil alana dönüştürülmüş. Sonrasında yeniden gündeme gelerek sağlık alanına dönüştürüldü. Haklarım zayi olmayacak şekilde ben burayı yeşil alan olarak bırakırım. Bana eş değer bir arazi versinler. Ya da rayiç bedeli üzerinden değerini versinler. Ben o arsayı dört yıl önce 11 milyon 800 bin liraya almıştım. Dolar bazında bakıldığında bu gün ki değeri yaklaşık 30 milyon lira civarındadır. Burada belediye halkın yararına neyi uygun görürse ben evet diyorum. Yeşil alan olarak kalacaksa, versinler paramı kendilerine devredeyim. Burada bilinmesi gereken nokta plan tadili yapılırken 1/1000’lik planlara sağlık alanı olarak işlenmiş. Teknik bir hatayla bu tadilat 1/5000’lik planlara işlenmemiş. Mahkeme de bunu baz alarak yeşil alan olmasına karar vermiştir. Aslına bakılırsa mahkeme buranın yeşil alan olmasına karar vermiyor. 1/1000’lik planların 1/5000’lik planlara aykırı olmasından bu kararı alıyor. Bakırköy belediyesi 1/5000’lik planlarını bu yönde görüş belirtse sağlık alanı olarak kalacaktı. Bu tabi ki siyasi iradenin işidir. Bakırköylüleri de aydınlatmakta yarar var. Ben burayı yeşil alan olarak alıp torpille sağlık alanına dönüştürmedim. Ancak insanları da mağdur etmemek gerekir. Ben söz konusu arsayı devletin evraklarına belgelerine güvenerek sağlık alanı olduğu için satın aldım. Sağlık alanı olarak satın aldığım yerin yeşil alana dönüştürülmesiyle mağduriyet yaşamak istemiyorum. Ben 1/5000’lik plan tadilinde gerekli düzenlenmenin yapılıp sağlık alanı olmasına da razıyım. Eşdeğer bir alanda yer takasına da razıyım. Mağdur edilmemek koşuluyla yeşil alan olarak kalmasına da razıyım.” Dedi.
Bu durumda neler olur?
Sanırım Bülent Kerimoğlu’nun başı bu konuyla alakalı oldukça ağrıyacaktır. Hak, hukuk, adalet, sosyal belediyecilik söylemleriyle tanıdığımız Kerimoğlu, mahkeme kararına uyup söz konusu arsayı kamulaştırıp yeşil alana olarak Bakırköylülerin hizmetine mi sunacak, mahkeme plan tadilleri üzerinden yanlış karar vermiştir diyerek düzeltme yoluna mı gidecek, ya da başka bir formül mü geliştirecek. Mahkeme kararına uysa kendisiyle çelişecek. Öyle ya mahkeme kararıyla Bakırköy belediyesinde işine dönmeye hak kazanan işçilerin göreve başlamadıkları da biliniyor. Kamulaştırma tercihini kullanacak olursa daha da zor. Malum belediye borç batağında. 30 milyon lira gibi bir para kolay bulunacak bir rakam değil. Velhasıl yeşili seven Bülent Kerimoğlu’nun işi oldukça zor. Yukarı tükürse bıyık, aşağı tükürse sakal.
Sayın Bülent Kerimoğlu alternatif bir proje için işini kolaylaştırmak adına şuraya bir not düşeyim jestimiz olsun.
Ben yasalara saygılıyım, mahkeme kararına uyarım. Ancak param yok 30 milyonu bulamam dersen, bildiğim kadarıyla Ataköylüler evinin olduğu yerde Bakırköy Belediyesine ait 14 dönüm yer var. Bir ara jokey kulübü derneğine verilmişti. Daha sonra mahkeme kararıyla geri alınmıştı. İmar durumu da sağlık alanı için müsait.
Ataköy 7.8.9.10 kısımda bulunan Ahmet Çetinsaya’ya ait 1199 ada 2. Parselde ki 3 bin 200 metre arasa mahkeme kararıyla yeşil alan olarak kalacak. Mahkeme kararına bakıldığında ne kadar güzel bir karar belediye başkanımız yeşili çok önemsiyor diyesi gelir insanın. Ancak olayın geçmişini iyi bilmek lazım. Ataköy planları yapılırken sağlık tesisi alanı olarak ayrılan arsanın 1989 yılında plan tadili yapılmış. Bir dönem yeniden yeşil alan konumuna dönüştürülmüş. 2011 yılında yapılan 1/1000’lik plan tadili ile yeniden sağlık alanına dönüştürülmüş. Arazinin sahibi olan Emlak Bankası Muntazam Sosyal Güvenlik ve Yardım Vakfı, 2016 yılında arsayı Ahmet Çetinsaya'ya ait şirkete satmış.
Bakırköy Belediyesinin İşi Zor
Meclis kararının alınması sonrasında konunun muhatabı olan Ahmet Çetinsaya’yı arayıp konuyla ilgili neler düşündüğünü sorduğumda bana “Söz konusu arsa sonradan sağlık alanına dönüştürülen bir yer değil. Ataköy planlanırken de sağlık alanıydı. Ben o araziyi devletin sağlık alanı planlarına güvenerek almıştım. Hangi gerekçeyle olduğunu bilmiyorum. Ancak bir dönem söz konusu arsa yeşil alana dönüştürülmüş. Sonrasında yeniden gündeme gelerek sağlık alanına dönüştürüldü. Haklarım zayi olmayacak şekilde ben burayı yeşil alan olarak bırakırım. Bana eş değer bir arazi versinler. Ya da rayiç bedeli üzerinden değerini versinler. Ben o arsayı dört yıl önce 11 milyon 800 bin liraya almıştım. Dolar bazında bakıldığında bu gün ki değeri yaklaşık 30 milyon lira civarındadır. Burada belediye halkın yararına neyi uygun görürse ben evet diyorum. Yeşil alan olarak kalacaksa, versinler paramı kendilerine devredeyim. Burada bilinmesi gereken nokta plan tadili yapılırken 1/1000’lik planlara sağlık alanı olarak işlenmiş. Teknik bir hatayla bu tadilat 1/5000’lik planlara işlenmemiş. Mahkeme de bunu baz alarak yeşil alan olmasına karar vermiştir. Aslına bakılırsa mahkeme buranın yeşil alan olmasına karar vermiyor. 1/1000’lik planların 1/5000’lik planlara aykırı olmasından bu kararı alıyor. Bakırköy belediyesi 1/5000’lik planlarını bu yönde görüş belirtse sağlık alanı olarak kalacaktı. Bu tabi ki siyasi iradenin işidir. Bakırköylüleri de aydınlatmakta yarar var. Ben burayı yeşil alan olarak alıp torpille sağlık alanına dönüştürmedim. Ancak insanları da mağdur etmemek gerekir. Ben söz konusu arsayı devletin evraklarına belgelerine güvenerek sağlık alanı olduğu için satın aldım. Sağlık alanı olarak satın aldığım yerin yeşil alana dönüştürülmesiyle mağduriyet yaşamak istemiyorum. Ben 1/5000’lik plan tadilinde gerekli düzenlenmenin yapılıp sağlık alanı olmasına da razıyım. Eşdeğer bir alanda yer takasına da razıyım. Mağdur edilmemek koşuluyla yeşil alan olarak kalmasına da razıyım.” Dedi.
Bu durumda neler olur?
Sanırım Bülent Kerimoğlu’nun başı bu konuyla alakalı oldukça ağrıyacaktır. Hak, hukuk, adalet, sosyal belediyecilik söylemleriyle tanıdığımız Kerimoğlu, mahkeme kararına uyup söz konusu arsayı kamulaştırıp yeşil alana olarak Bakırköylülerin hizmetine mi sunacak, mahkeme plan tadilleri üzerinden yanlış karar vermiştir diyerek düzeltme yoluna mı gidecek, ya da başka bir formül mü geliştirecek. Mahkeme kararına uysa kendisiyle çelişecek. Öyle ya mahkeme kararıyla Bakırköy belediyesinde işine dönmeye hak kazanan işçilerin göreve başlamadıkları da biliniyor. Kamulaştırma tercihini kullanacak olursa daha da zor. Malum belediye borç batağında. 30 milyon lira gibi bir para kolay bulunacak bir rakam değil. Velhasıl yeşili seven Bülent Kerimoğlu’nun işi oldukça zor. Yukarı tükürse bıyık, aşağı tükürse sakal.
Sayın Bülent Kerimoğlu alternatif bir proje için işini kolaylaştırmak adına şuraya bir not düşeyim jestimiz olsun.
Ben yasalara saygılıyım, mahkeme kararına uyarım. Ancak param yok 30 milyonu bulamam dersen, bildiğim kadarıyla Ataköylüler evinin olduğu yerde Bakırköy Belediyesine ait 14 dönüm yer var. Bir ara jokey kulübü derneğine verilmişti. Daha sonra mahkeme kararıyla geri alınmıştı. İmar durumu da sağlık alanı için müsait.