Mesele Kürsüden Maval Okumak mı?
Yılmaz Bacacı DÜŞÜNDÜKÇE
yilmazbacaci@hotmail.com - 0 (532) 211-0151
Bakırköy Belediye Başkanı Bülent Kerimoğlu, 04 Eylül günü yapılan belediye meclis toplantısına katılarak oturumu yönetti. Deyim yerindeyse bir yönetti pir yönetti. Beş yıldır hiç sözünü etmediği prestij projelerinden tutun da, ana arter olarak bilinen İstanbul Caddesi ve İncirli Caddesinin de düzenlenmesine kadar farklı konularla Bakırköylülerin yüreğine su serpti. İşin özüne bakarsak, havada bulutlar çarpıştı, şimşekler çaktı, gök gürledi. Sonuç mu; Bakırköylüler yağmurun yağmasını bekliyor. Beş sen bekleyen Bakırköylüler bakalım aynı sabrı gösterip bir beş sene daha bekleyebilecek mi?
Hayvan Hakları Komisyonu Kurmayı Beceremediler
Ak Parti Bakırköy Belediyesi Meclis Gurubu Hayvan Hakları Komisyonu kuralım diye meclise önerge veriyor, aradan geçen 3-4 aylık sürede önergeye komisyon kurulsun ya da kurulmasın şeklinde cevap veren bir başkan ya da meclis yok. Hal böyleyken Bülent Kerimoğlu, meclis konuşmasında can dostlarımızla alakalı, belediyenin olanakları doğrultusunda hizmet etmeye devam edeceklerini, Büyükşehir Belediyesi'nin de desteği ile hayvan severler ile uyumlu bir şekilde çalışarak, rehabilitasyon, barınak ve beslenme hizmetlerini vermeye çalışacaklarını söylüyor. Hayvan severlerin Bakırköy sınırları içerisinde herhangi bir şikayetlerinin olmaması için azami ölçüde özen göstereceklerinden söz ediyor. Ben buna kürsüden maval okumak derim. Beş yıllık görev süresinde onlarca kez hayvan severlerin protestolarına şahit olduk. Bakırköy Belediyesi hayvan barınağında bir kısırlaştırma işleminin dahi yapılmadığını, hayvan severlerin can dostlar için küçük taleplerini dahi paramız yok diye geri çevirdiğini tüm Bakırköylü biliyor. Aylar geçmesine rağmen hayvan hakları komisyonunu dahi kuramamışken kürsüden bu vaatler de bulunmaya maval okumak değil de ne denir?
Basın Mensuplarından Ricacı Olunmaz Cesaretin Varsa Sorularını Cevaplarsın
Bakırköy Belediyesi Meclis kürsüsünden mikrofonla basının özgür ve iyi niyetli olmasını, haksız, iftira ve kişilik haklarına saldırmaksızın işini yapması önemine yürekten inandığını ifade etmekle bu iş olmaz. Basın mensubu arkadaşların eleştirilerinde haklı olabileceğini inandığını söylüyorsan, eleştiri yapma haklarını saygı ile karşılayabiliyorsan, sordukları sorulara da cevap verme cesaretini göstereceksin. Dedikodudan ibaret söylemleri tekrar tekrar ısıtarak Bakırköy halkının gündemine getirmemesini rica ediyorsun. Dedikoduysa yalan haber demektir. Bunun yolu da rica değil, adli mercilerden geçer. Basın mensubu arkadaşlar bazı haberleri sıklıkla halkın göz önüne getiriliyorsa, çıkıp haberi yapan arkadaşlara konuyla alakalı açıklama yapma cesaretini göstereceksin. Hangi uçağa, saat kaçta, nereden bindiğin yazılıyorsa yalanlayacaksın. Bakırköy Belediyesiyle ilişkisini kesmiş eski yardımcın Erkan Kılıç’ın fotoğrafı yayınlanarak resmi yurtdışı kafilende ne işi vardı diye soruluyorsa cevap vereceksin. Dönemin Başkan Yardımcısı tarafından bağış adı altında alınan paraların vidosu yayınlanıyorsa konuya açıklık getireceksin. Öyle meclis kürsüsünden maval okumayla, ricayla bu işler olmaz. Çekincelerin yoksa yalaka/yandaş olmayan basın mensubu arkadaşları davet edip “istediğinizi soruyu sorabilirsiniz” diyebilme cesaretini de gösterebileceksin.
NOT : Cevap hakkımız doğmasına rağmen, sanma ki mecliste konuşmalarınızdan korktuk da sustuk. Meclis divanında saygısızca kahve içmediğimiz gibi, meclis adabını da biliriz, haddimizi de.
Bülent Kerimoğlu’nun mecliste yaptığı konuşmalarla ilgili farklı konuları da önümüzdeki günlerde sizlerle paylaşırım.