30 Ağustos 2021 - Pazartesi

"AİLE HEKİMLERİ" İŞ BIRAKTI...

Yazar - Reşit Sermet Elçi ANLAYANA
Okuma Süresi: 5 dk.
Reşit Sermet Elçi ANLAYANA

Reşit Sermet Elçi ANLAYANA

sermetelci@yahoo.com - 0532 593 38 44
Google News


CB-AKPGB tarafından çok "sağlıklı" çalıştığı iddia edilen Sağlık Bakanlığının "sağlıksız" uygulamalarını protesto etmek için Aile Hekimleri "ikinci kez", bir günlüğüne iş bırakıp, bir bildiri ile taleplerini "tekrar" dile getirdiler.
Şimdiye kadar duyuramadıkları seslerini bu kez belki duyurabiliriz diye, bildiriyi İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü önünde toplanıp, yüksek sesle okudular. 
Bildirilerinde kelimesi kelimesine;
** İlkini 16 Ağustos'ta yaptığımız iş bırakma sonrasında, Bakanlığımızdan bir geri adım atılmadığı için bugün 2. Kes İş Bırakma Eylemi yapıyoruz. 
Peki pandemi sürerken Aile Hekimliği çalışanları neden iş bırakıyor ? 
Çünkü tüm Dünya'da 2 yıla yakın süredir pandemi ile en önde savaşan sağlık çalışanları el üstünde tutulurken, malesef ülkemizde Aile Hekimliği çalışanları için 'alkışlarla başlayan bu süreç', pandemi devam ederken 30 Haziran 2021'de yayımlanan 'Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmenliği' ile Aile Hekimlerini ve Aile Sağlığı Çalışanlarını nasıl 'cezalandırabilirize' dönüştü. 
Aile Hekimliği Çalışanları olarak bu duruma gerçekten hiçbirimiz anlam veremedik, veremiyoruz. 
Aile hekimliği çalışanlarına bugüne kadar verdikleri ve halen yoğun olarak vermeye devam ettikleri olağanüstü emekler için ödül bu 'Ceza Yönetmeliği' mi ? Neden ? Niçin ? 
Bu yeni yönetmelikle yapılan değişikliklerin tamamına yakını bizim aleyhimize…
- Basında veya sosyal medyada izinsiz bilgi veya demeç vermek 50 ceza puanı !!! ( sahte evrak düzenlemek , işe alkollü gelmekle eş görülmüş bu eylem) 
Sağlık çalışanının halkımızı bilgilendirmek için basına konuşması veya bilgi vermesi ne kadar büyük bir suçmuş meğer. 
- Üstelik aynı eylemi bir kez daha yaparsa, iki kat ceza puanı veriliyor. 
- Yeni yönetmelik ile iki yıllık sözleşme süresi içinde 5 kez aynı veya farklı sebeple ceza puanı alırsa, iş akti sona erme tehdidi ile karşı karşıya kalıyor...
- Herhangi bir sebeple 150 ceza puanı alırsa, iş akti sona erme tehdidi yine karşımızda...
- Entegre hastanede çalışan Aile Hekimliği çalışanları 2 yıllık sözleşme süresince 5 kez nöbete mazeretli veya mazeretsiz gitmediği zaman iş akdi sona eriyor. Mazeretin yok sayıldığı bir hukuk devleti olabilir mi?
- Bakanlık müfettişlerinin herhangi bir sebeple soruşturma başlatması ve bu soruşturma sonucunda iş aktini sona erdirebilmesi tehdidi yine karşımızda bu yönetmelik ile...
- Herhangi bir sebeple açığa alınan Aile hekimliği çalışanı, 4 aya kadar görevden uzaklaştırılabiliyor ve bu dönemde hiç bir hakedişini alamıyor, yargısız infazla karşı karşıya kalıyor. 
- İl Sağlık Müdürlükleri hem soruşturma başlatıyor, hem ceza veriyor, hem sözleşme feshi yapıyor. Bunlara itirazlar da yine il Sağlık Müdürlüğüne yapılıyor. 
- Cezaevi Aile Hekimliği birimlerinin gider ödenekleri 80 azaltıldı. Bu şekilde o birimlerde çalışacak aile hekimi bulmak imkansızlaşacak.  
- Ayrıca günlük mesai saatlerinin tamamının harcanmasına rağmen, istenilen oranda yapılamayacak kronik hastalık izlemlerini yapamadığımız zaman, 10 gelir kaybına uğrayacağımız madde içeriyor bu yönetmelik. Bakın yapmadığımız için değil, yapamadığımız, yapamayacağımız işlemlerden dolayı maddi kayıp yaşayacağız.
 ……….
Bunlar bu pandemi döneminde bize reva görülen yönetmelikten birkaç madde.
Yine Aile Hekimliğinin 11 yıllık sürecinde Aile Hekimliği Çalışanları hem özlük hakları hem de, elde edilen gelir konusunda malesef hep geriye gitmiştir. Sürekli eklenen görevlere rağmen ücret kayıpları giderek artmaktadır. 
Verileceği belirtilen ek ödemeler konusunda da -kamuoyuna herkese verildiği algısı yapılmış- ancak ödemeler için bir çok şart konarak ek ödemelerin Aile Hekimliği Çalışanlarına ödenmemesi için idare elinden geleni yapmıştır. 
İşte biz tüm bu nedenlerden dolayı iş bırakıyoruz ve Bakanlığımız sesimizi duymadığı, olumlu adımlar atılmadığı takdirde her türlü hukuki ve eylemsel mücadelemize devam edeceğimizi, tüm kamuoyuna saygıyla duyuruyoruz." diyerek sorunlarını dile getirmişler.
"Dilerim bu sefer seslerini CB-AKPGB'ye duyururlar". "Sağlık Bakanına duyururlar" demememin nedeni, hepimiz biliyoruz ki, Sağlık Bakanının duyması bir işe yaramaz. Sorunların çözülebilmesi için, CB-AKPGB'nin duyması gerek.
Boşuna "TEK ADAM REJİMİ" denmiyor.
İşin kötüsü de; 
CB-AKPGB'nin "sorun" duyma konusunda "sorunu" olduğu...

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Tüm Yazıları
Köşe Yazıları