18 Haziran 2021 - Cuma
ÇOK İLGİNÇ...
Yazar - Reşit Sermet Elçi ANLAYANA
Okuma Süresi: 2 dk.
Reşit Sermet Elçi ANLAYANA
sermetelci@yahoo.com - 0532 593 38 44
Liseyi bitiriyorsunuz. Üniversitesi sınavlarına giriyorsunuz ve bir üniversitenin hangi bölümünü kazanırsanız gidip o bölüme kaydınızı yaptırıyorsunuz.
En az dört yıl sınıf arkadaşlarınızla beraber derslere giriyorsunuz, okul kantininde sohbetler ediyorsunuz. Vize adı verilen ara sınavlara giriyorsunuz, final sınavlarına giriyorsunuz. İyi bir öğrenciyseniz 4 yıl sonra bitirip mezun oluyorsunuz.
Bu süre zarfında, sınıf arkadaşlarından bazılarıyla çok samimi oluyorsunuz, alt ve üst sınıflardan tanıdıklarınız oluyor. Hocalarınızla sohbetler ediyorsunuz. Sizi isminizle çağıracak kadar yakından tanıyan hocalarınız bile oluyor.
Öğrenci işlerinde muhakkak sizi tanıyan, sizin tanıdığınız birileri oluyor. Şaka değil 4 yıl sürekli ilişkiniz olan bir birim.
Okulu bitirdiğiniz de mezuniyet töreni olmasa bile bir vedalaşma seremonisi oluyor.
Sonraki yıllarda yakın arkadaşlarınız ile ilişkiniz hiç kopmuyor. Ailecek görüştükleriniz bile oluyor. Kimileri ile iş hayatında karşılaşıyorsunuz. Kimileri ile kopuyorsunuz ama isimleri aklınızda kalıyor. Hatta okul numaraları bile...
Tüm bunları yazmamın nedeni ise;
Bu ülkede bazı görevlere aday olmanız için, yasalar üniversite mezunu olmanızı şart koşmuş.
Koşmuş ama bu görevlerden birine aday olup seçilen biri hakkında;
Ne "üniversiteden sınıf arkadaşımdı" diyen biri var...
Ne "öğrencimdi" diyen biri var...
Ne "bizden bir sınıf yukarıdaydı", yada "aşağıdaydı" diyen biri var...
Ne "ben onu öğrenci işlerinden tanırım" diyen biri var...
Ne "okul kantininde birlikte çay içmiştik" diyen biri var...
Ne de kendisinin verdiği bir öğrenci veya öğretim üyesi ismi var.
İlginç değil mi? Hem de ÇOK İLGİNÇ.
Yorumlar (0)
Tüm Yazıları