06 Ocak 2021 - Çarşamba
BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ "KAYYUM REKTÖR" İSTEMİYOR...
Yazar - Reşit Sermet Elçi ANLAYANA
Okuma Süresi: 3 dk.
Reşit Sermet Elçi ANLAYANA
sermetelci@yahoo.com - 0532 593 38 44
Hepinizin bildiği gibi Boğaziçi Üniversitesi "Kayyum Rektör İstemiyoruz" sloganıyla eylem başlattı.
Ben de konunun aslı nedir? diye merak edip araştırdım ve öğrendim ki;
Cumhurbaşkanlığı 2016 yılında "kendi" çıkarttığı bir kararname ile, üniversitelerde yapılan rektörlük "ön seçimlerini" kaldırmış ve üniversitelere rektör atama yetkisini "doğrudan" Cumhurbaşkanına vermiş.
Üniversitelerin, "özerk" yapıları gereği kendi rektörünü kendi bileşenleri ile demokratik yollarla seçmesi gerekirken, "demokrasi reformunu" dilinden düşürmeyen Cumhurbaşkanlığı, böyle bir "anti-demokratik" karar almış.
12 Eylül faşist darbesinden sonra dahi, üniversitelere rektör atanabilmesi için, üniversitelerde gizli oyla seçim yapılıyor, en çok oy alan 6 aday YÖK'e bildiriliyor, YÖK 6 adaydan 3'ünü Cumhurbaşkanına sunuyordu. Cumhurbaşkanı da 3 isimden birini atıyordu. Rektörün görev süresi de 4 yıl ile sınırlıydı.
Böylece -göstermelik de olsa- üniversitelerde "rektörlük seçimi" yapılmış oluyordu.
Gelin görün ki, -sanırım nasıl olsa sonunda ben atıyorum, seçimle vakit kaybetmeye ne gerek var diye düşünerek- Cumhurbaşkanı çıkarttığı bir kararname ile işi kökünden çözmüş. Çözerken de görev süresi sınırlamasını da kaldırmış. Hatta bir seferliğine, "en az üç yıllık profesör" olma şartını dahi kaldırarak, bir rektör ataması yapmış.
Sonuç olarak, rektör atamasında, üniversite bileşenlerini yok sayarak, "adam yerine" koymayarak, "rektör atama" yetkisini doğrudan kendisine tanımış.
Tanımış da...
Bu hakkı "kendi kendine" tanırken; Üniversitelerin bilimsel kurumlar olduğunu, her hangi bir kişi veya kurumun etkisi ve baskısı altında kalmaması gerektiğini, üniversitelerin "özerk" kurumlar olduğunu, rektörlük görevinde de "devir teslim" olması gerektiğini "atlamış". Ya da "artık böyle, şahsım böyle uygun gördü" diyerek kararnameyi çıkartmış.
Çıkarttığı bu kararnamenin verdiği "yasal" hakla da; demokrasiyi, özerkliği, bilimselliği hiçe sayarak, partizan bir yaklaşımla üniversitelere "doğrudan" rektör atamaya başlamış.
Son olarak da Haliç Üniversitesi rektörünü, Haliç Üniversitesine sormak lüzumu dahi hissetmeden görevden alıp, Boğaziçi Üniversitesi bileşenlerini de "yok sayarak", Boğaziçi Üniversitesine rektör olarak atamış.
İşte bu nedenlerden dolayı da, Boğaziçi Üniversitesi "KAYYUM REKTÖR İSTEMİYORUZ" diyor...
Haksızlar mı?
Tekrar görüşmek üzere, sevgiyle kalın...
Yorumlar (0)
Tüm Yazıları