13 Ocak 2021 - Çarşamba

GERİSİ "LAFI GÜZAF"...

Yazar - Reşit Sermet Elçi ANLAYANA
Okuma Süresi: 4 dk.
Reşit Sermet Elçi ANLAYANA

Reşit Sermet Elçi ANLAYANA

sermetelci@yahoo.com - 0532 593 38 44
Google News

CHPGB Kemal Kılıçdaroğlu,
basına getirilen yasakları ve CB-AKPGB'nin "Sözcü Gazetesi okumayın" çağrısını eleştirirken, CB-AKPGB için “sözde Cumhurbaşkanı" ifadesi kullanması, kaçınılmaz olarak AKP ve CHP arasında karşılıklı atışmalara neden oldu hatta konu yargıya bile taşındı.
CB İletişim Başkanı, "sözde Cumhurbaşkanı" tanımının milli iradeye yapılmış bir saygısızlık olduğunu iddia ederken, CHP de “Cumhurbaşkanı, ‘namusum ve şerefim üzerine’ diye yemin eden ve bu yeminine uygun hareket eden kişidir” dedi.
Tartışmaların büyümesi üzerine CHPGB "ben sana sözde cumhurbaşkanı diyorum ve söylemeye devam edeceğim.  Esasında sana cumhurbaşkanı demek bile hata” diyerek konuyu yeni bir boyuta taşıdı.
Öncelikle şunu belirtmeliyim ki, kendisi muhaliflerini "terörist"e kadar varan karalayıcı sıfatlarla suçlamasına rağmen, CB-AKPGB'yi bir takım "sıfatlarla" tanımlamak ülkeye ve muhalefete hiçbir şey kazandırmaz. 
Tam tersine, iktidar tarafından ülkenin sorunlarının konuşulmasını, tartışılmasını engellemek için "polemik" konusu olarak kullanılır. (Kullanılıyor da)
Bu nedenle -daha önce de yazdığım gibi- muhalefet konuşmalarında çok dikkatli olmalı, "polemik" konusu yapılacak konulardan uzak durmalıdır.
Ancak CHPGB'nin elinde CB-AKPGB'nin "suç" işlediğine dair belgeler varsa, belgeleri kamuoyu ile paylaşıp yargıya teslim etmelidir.
Aksi taktirde bu tür söylemler "sandalcı kavgasından" öteye bir anlam taşımaz.
Ayrıca icraatlarını doğru bulmasak da, ülkeyi "tek adam" olarak yönetmesine karşı olsak da, partili CB olmasını kabullenmesek de, ülkeyi karanlığa sürüklediğini düşünsek de, kendisi herkes için ağzına geleni söylese de, CB-AKPGB -malesef- mevcut yasalar kapsamında seçilmiş bir Cumhurbaşkanıdır.
Bu nedenle ana muhalefet partisi lideri -CB-AKPGB'nin hitap seviyesine inip- kendisini "yasal dayanağı olmayan" bir takım sıfatlar ile tanımlarsa, o zaman kendisini beğenmeyenlerin de, kendisine benzer "sıfatlarla" hitap etme hakkı doğar. (Ettiler de...)
Ayrıca bu söylemlerin ülkeye hiç bir yararı da olmaz. "Sandalcı kavgası" sürer gider.
Şayet CHP ülkeye yararlı olmak istiyorsa, vatandaşın sorunlarını gündemden düşürmeyerek, çözüm önerileri üreterek öncelikle seçmenin güvenini kazanmalıdır.
Ayrıca kazandığı yerel yönetimlerde (özellikle ilçe yönetimlerinin bir çoğunda), adrese teslim ihalelere, işyeri ruhsatı verilmesindeki istismarlara, imar işlerinde yaşanan olumsuzluklara göz yummamalı, bu konuda vatandaşın gözünün içine baka baka "bizim belediyelerimiz düzgün çalışıyor" dememelidir. Gerçekleri birebir yaşayan yurttaşları, bu söylemlerine inandırması mümkün değildir.
İktidarı ''liyakatsizlikle' suçlarken, kendi belediyelerinde yaşanan 'liyakatsizliklere' göz yummamalıdır.
Ankara Büyükşehir Belediyesi ve benzeri bazı belediyeler gibi, seçmenin taktirini kazanan icraatlarla örnek olmaklı, seçmenin takdirini kazanmalıdır. 
Ülke sorunlarına inandırıcı, güven veren çözüm önerileri üretmelidir. CHPGB'nin dediği gibi, seçmenin nabzını "sözle" değil, "gerçekten" tutmalıdır.
Gerisi "lafı güzaf"tır.
Tekrar görüşene dek sevgiyle kalın...

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Tüm Yazıları
Köşe Yazıları