05 Haziran 2021 - Cumartesi

DİLERİM SEÇMEN YARGILAR...

Yazar - Reşit Sermet Elçi ANLAYANA
Okuma Süresi: 3 dk.
Reşit Sermet Elçi ANLAYANA

Reşit Sermet Elçi ANLAYANA

sermetelci@yahoo.com - 0532 593 38 44
Google News

İktidarın yakın geçmişte "Hayırsever İş Adamı" olarak tanıttığı, resmi koruma verdiği, şimdi "Organize Suç Örgütü Lideri" ilan ettiği, halkın en başından beri "karanlık işler" yaptığını bildiği Sedat Peker'in,  yurtdışından yayınladığı videolar için iktidar;
"Dış güçlerin organizasyonunda Türkiye'yi yıpratmaya yönelik -bir suç örgütü liderinin- yalanları, ciddiye almaya gerek yok" diyor. Diyor da...
Sonra da kendisi ciddiye alıyor.
İçişleri Bakanı tv programlarına çıkıp iddiaları, ya yalanlıyor, ya kendinden önceki görevlileri sorumlu tutuyor, ya da "yargı"ya göndermeler yaparak yanıt vermeye çalışıyor. Bu arada iddialar arasında olan, -her ay Peker'den 10000 dolar alan siyasetçi olduğunu kabul ediyor. Hatta kim olduğunu da bildiğini söylüyor- ama ismini "yargı"ya açıklayacağım diyor.
Eski Başbakan, AKP Genel Başkanı ise, oğlu ile ilgili uyuşturucu kaçakçılığı iddialarına "çocuk kandırmaca" niteliğinde yanıtlar veriyor. Her cevabı bir öncekinden daha komik ve tutarsız oluyor.
Oğlundan ise çıt yok. Belki de babası "bir pot kırar diye" konuşma yasağı koydu. Bilemeyiz.
Bu arada eski devlet görevlileri de süikaste teşebbüs ve cinayet iddialarına verdikleri yanıtlarla işin içinden sıyrılmaya çalışıyorlar ama beceremiyorlar.
Sedat Peker'in El-Nusra'ya silah göndermekle suçladığı SADAT'ın yöneticisinden de Peker'e -misilleme yaparcasına- videolu yanıt geliyor.
Misilleme diyorum. Çünkü YouTube hesabından yayınlayan videoda, masasındaki su bardağı, bir fincan çay, tatlı tabağı ve bilgisayar olması Peker'in videolarındaki masayı hatırlatıyor.
Tüm bunlara rağmen "yargı"dan kamuoyuna yansımış, halkı tatmin edici bir girişim ne yazık ki yok.
Bu durumda bizim de;
"Ya madem ciddiye alınacak iddialar değil diyorsunuz. O zaman neden açıklama üzerine açıklama yapıyorsunuz. Yanıt üzerine yanıt veriyorsunuz" demeye...
Ya da, "madem ciddiye alıp açıklama yapıyorsunuz, yanıt veriyorsunuz. O zaman neden "yargı" harekete geçmiyor" diye sormaya hakkımız yok mu?
Haaa diyeceksiniz ki, bu "yargı" sisteminde "yargı" harekete geçse ne olur, geçmese ne olur...
Haklısınız. Sustum.
Dilerim seçmen vicdanında yargılar ve gereken cezayı verir.
Sevgiyle kalın...

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Tüm Yazıları
Köşe Yazıları