29 Nisan 2021 - Perşembe
KANDIRAMAZSINIZ, GERÇEKLERİ SÖYLEYİN...
Yazar - Reşit Sermet Elçi ANLAYANA
Okuma Süresi: 4 dk.
Reşit Sermet Elçi ANLAYANA
sermetelci@yahoo.com - 0532 593 38 44
İktidar partisinin yaptığı "lebaleb" parti kongreleri nedeniyle...
Önlemler hiçe sayılarak düzenlenen cenaze törenleri engelleneceğine, iktidar temsilcilerinin -dahi- katılmaları sonucunda...
Vaka ve vefat sayılarında rekorlar kıran salgını kontrol altına almak için bu sefer de 17 günlük TAM KAPANMA uygulanacağı açıklandı.
Açıklamanın arkasından da TAM KAPANMA önlemlerinden sonuç alınmazsa daha sıkı tedbirler alınmak zorunda kalınacağı belirtildi.
İyi de TAM demek bütünüyle demek değil midir? Yani bir şeyi TAM olarak tanımlarsanız, artık o şeyin daha fazlası olabilir mi?
Olamaz.
Bu nedenle şu anda TAM KAPANMA olarak tanımlanan kısıtlamalar, gerekirse daha da artabilecek kısıtlamalarsa, o zaman buna TAM KAPANMA demek doğru mudur? Değildir.
Bir kere burada bir anlaşalım.
Gelelim ikinci konuya;
İçişleri Bakanlığı salgın önlemleri kapsamında tekel bayilerini de kapattığı için -haksız rekabeti engellemek iddiasıyla- marketlerde içki satışının yasaklandığını açıkladı.
İyi de, o zaman Bakanlığa sormak gerekmez mi?
* Tekel Bayilerinde sadece içki mi satılıyor? Sigara, meşrubat, çikolata, sakız vb. daha birçok şey satılmıyor mu? Satılıyor.
Peki neden "rekabet kapsamına" sadece içki giriyor?
* Ayrıca kuruyemişçiler açık, marketler açık iken neden tekel bayileri kapalı?
İçki satışını yasaklamanın bahanesini yaratmak için olabilir mi?
* Salgın ile hiç ilgisi olmadığı halde bu içki satış yasağı insanların yaşam tarzlarına, özgürlüklerine müdahale etmek değil de nedir?
Bu suç değil midir?
* Bu yasağı koyanlar, alkol bağımlısı olan kişilerin -doktor kontrolü olmadan- yirmi gün süre ile alkol almazlarsa, ölüm riski de taşıyan "yoksunluk krizi"ne girebileceklerini ve hayatlarını kaybetme riskiyle karşılaşacaklarını bilmiyorlar mı?
* Ya da içki alamadığı için kaçak içki yapmaya kalkacaklarını, bu nedenle hayatlarından olabileceklerini düşünmüyorlar mı?
* İçki satış yasağı yüzünden insanlar hayatlarını kaybederse sorumlusu kim olacak?
Yasağı koyanlar bunun hesabını nasıl verecek?
* "Efendim üç gün önceden haber verdik, almak isteyen alsaydı" diyerek içki satış yasağını savunmaya kalkarlarsa...
Kendilerine "içkiden aldığınız vergilerden ötürü yirmi günlük içkiyi bir seferde almak mümkün mü?" diye sormak gerekmez mi?
Yoksa üç günde ne toplarsak kârdır diye mi düşündüler?
Son olarak şunu da belirtmek isterim ki;
Beni tanıyan dostlarım, arkadaşlarım ve okurlarım bilirler. GEÇ DEĞİLMİŞ adlı kitabımda tüm samimiyetimle anlattığım nedenlerden dolayı ben 22 yıldır değil 1cl. içki içmek, 1 adet likörlü çikolata dahi yemedim.
Ancak bu yasağı koyanlar kimseyi kandırmaya çalışmamalı, içki satış yasağının gerçek nedenini ya da nedenlerini açıklamalı, halk da gerçekleri bilmelidir.
Sevgiyle kalın...
Yorumlar (0)
Tüm Yazıları